Bu oyunun 104 dakika oynanmasının nedeni oyuncular değil, hakemdi. Bu kadar kötü bir hakem nasıl Avrupa Ligi’nde olmuş, o ayrı bir konu; ancak rezalet bir hakem vardı. Kötü maç yönetti.
Alvarez’e yapılan hareket, ciddi şekilde oyuncuyu sakatlamaya yönelik ve kırmızı kartlık bir pozisyon. Bunun tartışması olmaz. Hadi hakem pozisyonu atladı, şiddeti görmedi ancak VAR’ın mutlaka davet etmesi gerekiyordu.
Fenerbahçe’nin bugün savunma merkezinde iyi kilitlendiğini görüyoruz. Karşı takıma bol pas yapmasına rağmen pozisyon hemen hemen vermedi. Rakibin pasına, yorucu takım olmasına ve hakeme rağmen Fenerbahçe’nin ilk yarıyı 1-0 önde kapatması, istatistiğe göre güzel bir durum.
Tedesco, maç önü açıklamasında “Her maç önemli.” dedi. Evet, bu maç önemliydi; camia için, Avrupa Ligi ve moral için. “Her maç final niteliğinde.” dedi. Evet, burada bir puan kaybına tahammülün yoktu. “İstekliyiz.” dedi. Takım istekli miydi? Evet. “Açız.” dedi. Oyuncular aç mıydı? Evet. “Her maç kazanmak için bu azmi göstermek niyetindeyiz.” O kadar önemli cümleler var ki burada, Tedesco maçı maçtan önce özetlemiş.
Yönetim değişikliğinden sonra başkan bir karar vermek zorundaydı. İsmail Kartal, Aykut Kocaman, Emre Belözoğlu konuşulduğu hâlde Tedesco’yla iletişimini kurdu, görüştü ve böyle bir karar verdi. Ancak herkes, her şeyin skorlara bağlı olduğunu biliyordu. Bunu da başkan “Benim babamın oğlu değil.” diyerek kendisi de söyledi. Bugünkü mücadeleyi ben gördüğüm için, Gaziantep ve Beşiktaş maçlarında alınacak 4 puanla Tedesco’yu niye göndereceksin ki? Zaten şu an Tedesco’yla ilgili “yol ayrılığı arefesi” diye konuşmamızı da hocaya saygısızlık olarak görüyorum.
