Bilgisayarlar dijital bilgiyi temsil eden en küçük birim olan "bit"ler üzerinden işliyor. Bir bit, 0 veya 1 değerleri alıyor. Tüm veri, bu 0 ve 1'lerin kombinasyonlarıyla ifade ediliyor. Örneğin, metin, resim ve ses gibi dosyalardaki bilgiler, bitlerin belirli şekillerde düzenlenmesiyle saklanıp işleniyor.. Kuantum bilgisayarlar ise "kuantum bit"lerini, yani "kübit"leri kullanıyor. Kuantum mekaniğinin süperpozisyon özelliği sayesinde kübitler hem 0 hem de 1 değerini aynı anda taşıyabiliyor.

AYNI ANDA BİRÇOK ÇÖZÜMÜ DEĞERLENDİRİYOR

Süperpozisyon prensibi, kübitlerin aynı anda birçok hesaplamayı yapabilmesini sağlıyor. Üstelik bu kübitler dolanık hale geldiğinde, birinin durumu anında diğerinin durumunu da etkiliyor. Bu da yine kuantum bilgisayarlarının klasik hesaplamanın aksine, karmaşık bilgileri inanılmaz hızlarda işleyebileceği anlamına geliyor. Bu iki özellik bir araya gelince kuantum bilgisayarlara günümüzün cihazları için imkansız olanı başarma potansiyeli sunuyor. Klasik bilgisayarlar görevleri adım adım yerine getirip, sorunlara doğrusal yaklaşırken, kuantum bilgisayarlar aynı anda birçok çözümü değerlendiriyor.

TİCARİ LANSMANI YAPILDI

ABD ve İngiltere merkezli kuantum bilişim şirketi Quantinuum, 5 Kasım’da “dünyanın en güçlü” kuantum bilgisayarı Helios’un ticari lansmanını gerçekleştirdi. Kuantum sistemlerindeki belirsizlik ve rastgelelikten kaynaklanan istenmeyen dalgalanmalara "kuantum gürültüsü" deniyor. Bu bozulmalar, ölçüm hassasiyetini etkileyebiliyor ve kuantum bilgisayarlarda hata oranlarını artırarak hesaplamaların doğruluğunu sınırlıyor.

'AYNI HESABI KLASİK YÖNTEMLE YAPMAK İÇİN EVRENDEKİ TÜM YILDIZLARIN ENERJİSİNİ KULLANMAK GEREKİRDİ'

Helios, iki kübitli işlemlerde yüzde 99,921 ve tek kübitli işlemlerde yüzde 99,9975 doğruluk oranına ulaştı. Bu değer, bugüne kadar kamuya açıklanmış en yüksek doğruluk seviyesi olarak kayıtlara geçti. Helios’un gerçekleştirdiği hesaplamayı klasik bir süper bilgisayarın yaklaşık 10 septilyon (1024) yılda tamamlayabileceği belirtildi. Helios’un baş mimarı Anthony Ransford, “Aynı hesaplamayı klasik yöntemle yapmak için evrendeki tüm yıldızları enerji kaynağı olarak kullanmanız gerekirdi” dedi.

Muhabir: Elif Aksu