Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından uzun bir metin paylaştı.
'BU HUKUKSUZ TUTUKLAMALAR ADALETİN TECELLİSİ VE HUKUK DEVLETİNİN GEREĞİ ADINA ARTIK SONA ERMELİDİR'
X'teki, Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi hesabından paylaşım yapan İmamoğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), "hak ihlali" kararının ardından HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın tahliye edilmeleri yönünde çağrı yaptı. "AİHM kararına göre yetki saptırması ve politik müdahale ile yapılan bu hukuksuz tutuklamalar, adaletin tecellisi ve hukuk devletinin gereği adına artık sona ermelidir" diyen İmamoğlu ayrıca Orhan gazi'nin bir sözünü de paylaştı.
Ekrem İmamoğlu'nun sosyal medya paylaşımı şu şekilde:
"Aziz Milletim,
Türkiye Cumhuriyeti, ülkemiz, vatanımız tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşıyor. Eski dönem kapanıyor, yeni bir dönem başlıyor. Millet egemenliğinin sarsılmaz iradesinin devletimize ve milletimize demokrasiyi, adaleti, huzuru ve bereketi sağlayacağı Türkiye’nin ikinci yüzyılına girerken, milletin taleplerini reddeden ve Türkiye’nin geleceğini esir almaya çalışanların veda edememe halinin sancılarını yaşıyoruz.
Bu kritik süreçte ne zulüm yaşanırsa yaşansın; milli birlik ve beraberliğimiz, ülkemizin 86 milyon eşit hissedarı olarak milletçe yaşama arzumuz ve geleceğimize sahip çıkma irademiz, Türkiye’yi koruyacak ve yüceltecektir.
İstikametimiz demokrasi, kılavuzumuz ise adalet olmalıdır.
'MİLLETİMİZ SİLAHLARIN SUSMASINI VE DEMOKRASİNİN KAZANMASINI İSTEMEKTEDİR'
Bu çerçevede dokuz sene önce iktidarın yargıya verdiği talimatla millet iradesini, adaleti ve demokrasiyi hiçe sayarak tutuklanan Sayın Selahattin Demirtaş ve Sayın Figen Yüksekdağ’ın tahliyeleri bir an evvel gerçekleşmelidir. AİHM kararına göre yetki saptırması ve politik müdahale ile yapılan bu hukuksuz tutuklamalar, adaletin tecellisi ve hukuk devletinin gereği adına artık sona ermelidir.
Bursa fatihi Orhan Gazi’nin deyimiyle; “Adaletin en kötüsü, geç tecelli edenidir.”
Milli birlik ve beraberliğimiz, ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve gerçek bir demokrasi ancak milletin taleplerinde ve demokratik siyasetin yol göstericiliğinde sağlanacaktır. Milletimiz silahların susmasını ve demokrasinin kazanmasını istemektedir. Biz, milletimizin talepleri doğrultusunda, milletimizin çıkarına bütün barış girişimlerine ilk günkü kararlılığımızla destek olmaya, yol göstermeye ve denetlemeye devam edeceğiz.
'BİLİYORUZ ÜLKEMİZDE YAŞANAN KAOS KRİZ VE SİYASİ ÇATIŞMALARDAN YORULDUNUZ'
Biliyoruz; ülkemizde yaşanan kaos, kriz ve siyasi çatışmalardan yoruldunuz. Fakat gönlünüzü ferah tutun!
Demokrasi mücadelesinin yılmaz neferleri olarak, Türkiye’nin sigortası olma, milletin hakkını gözetme ve hayallerini paylaşma irademizi sürdüreceğiz.
Seçimlerin adil, siyasetin ve düşüncenin özgür olmasını hep birlikte sağlayacağız.
Türkiye’nin geleceğini yalnızca sizin iradeniz, hayalleriniz, kararlılığınız ve tertemiz yüreğiniz belirleyecek.
Cumhuriyetimizin demokrasi ile taçlanacağı ikinci yüzyılında Türkiye’yi bizim el ele oluşturacağımız milletin iktidarı yönetecek!
Atatürk’ün emaneti Cumhuriyet, her daim güçlenerek ve millete umut olarak yoluna devam edecek!
Her şey çok güzel olacak!"
AVUKATLARI TAHLİYE BAŞVURUSUNDA BULUNDU
AİHM, 8 Temmuz 2025'te açıkladığı kararında, Demirtaş'ın Kobani Davası bağlamında tekrar tutuklanmasını "hukuki açıdan sorunlu" bulmuştu. Adalet Bakanlığı, dosyanın AİHM'in Büyük Dairesi'nde yeniden ele alınması talebinde bulunmuştu. Böylece, AİHM’in Demirtaş hakkındaki "hak ihlali kararı" kesinleşmiş oldu. Demirtaş'ın avukatları AİHM'in ihlal kararının kesinleşmesinin ardından tahliye başvurusunda bulunmuştu.





