TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis Tören Salonu'nda gerçekleştirilen toplantının ikinci bölümünde, önceki toplantıda 5'te 3 nitelikli çoğunlukla alınan karar doğrultusunda üç siyasi partinin temsilcisi ve komisyon üyesi milletvekillerinin 24 Kasım'da İmralı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'nda yaptığı görüşmeye ilişkin bazı milletvekillerinin sorularına yanıt verdi.
'STENOGRAF YOKTU TÜM ORGANİZASYONU MİT YAPTI'
Milletvekillerinden birinin söz konusu görüşmedeki tutanakların Meclis stenograflarınca mı tutulduğunu sorması üzerine Kurtulmuş, "TBMM'den herhangi bir stenograf oradaki görüşmede yer almadı. Arkadaşlarımızın İmralı'ya gidişleri tamamen MİT tarafından organize edildi. Oradaki görüşmeler de MİT'in kontrolünde yapıldı. İşin doğal akışı böyle. Daha önce de yapıldığı gibi." yanıtını verdi.
'İMRALI'DA KONUŞULAN HER ŞEY KOMİSYONDA PAYLAŞILACAK'
İmralı'da yapılan görüşmelerde bizzat bulunan üç milletvekilinin "evet konuşuldu" dediği genel ve siyasi konuların tamamının komisyonda paylaşılacağını belirten Kurtulmuş, "Yani İmralı'da söylenmiş olup da 'hayır neden burada dile getirilmedi' denilecek bir tane bile siyasi konu olmayacaktır." diye konuştu.
Şimdiye kadar sadece bazı bakanların olduğu toplantıları kapalı yaptıklarını hatırlatan Kurtulmuş, hiçbir şeyin gizli kapaklı olmadığını, komisyonun 51 üyesinden saklanacak bir şeyin bulunmadığını, İmralı'da konuşulan hiçbir siyasi konunun gündem dışı bırakılmayacağını belirtti.
Daha sonra Kurtulmuş'un talimatıyla, TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Bozkurt tarafından, Komisyon üyeleri AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ile MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Feti Yıldız'ın, İmralı'da gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin tutanağın özeti okundu.
'TERÖRİSTBAŞI ÖCALAN SÖZLERİMİN ARKASINDAYIM'
Meclis'te okunan özetin tam hali şöyle: Görüşmede teröristbaşı Öcalan, öncelikle 100 yıllık Türk-Kürt ilişkisine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin katkı sağladığını, kendisine şükran duyduğunu ifade etmiş, süreçte gösterdiği cesaret için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ve teşekkürlerini ifade etmiştir.
Teröristbaşı Öcalan sürecin başından beri verdiği sözlerinin arkasında olduğunu söylemiş, koşullar el verirse bunları pratiğe dökebileceğinden bahsetmiştir. Ziya Gökalp’e referans vermiştir. Öcalan, siyasi yöntemi benimsediğini, bütün yapıların, PKK’nin tüm bileşenlerinin dağıtılmasının ilanının toplum tarafından iyi karşılandığını halkın bu gelişmeyi takip ettiğini kendisinin Suriye ve Irak’ta da etkili olduğunu ifade etmiştir
Feti Yıldız’ın şehit ailelerinin avukatı olduğunu hatırlatması üzerine “Ben verdiğim sözlerin arkasındayım demiştir. Hüseyin Yayman ise buraya şehit ailelerinin hassasiyetiyle geldiğini söylemiştir, gençlerin böyle ölmemesi gerektiğini söylemiştir.
'PKK'NIN TÜM SİLAHLARI BIRAKMASI GEREK' DENİLDİ
Teröristbaşı Öcalan TUSAŞ eylemine üzüldüğünü ifade etmiştir. Kendisine Lozan öncesi dilin kullanılması süreci zehirliyor denilmiştir. Zap bölgesi boşaltılırken örgüt üyelerinin elinde silah olması hatırlatılmıştır. SDG’nin 10 Mart mutabakatına uyması gerektiği Öcalan’a söylenmiştir. Bu devletin hepimizin devleti olduğunu silahı bırakın derken herkesi kapsadığı, bu durumun daha önceki açıklamalarla çelişki yarattığı kendisine söylenmesi üzerine PKK’nin sadece eldeki silahları değil tüm silahları bırakması gerektiğini ifade etmiştir.
Feti Yıldız, şehit haberleri geldiği dönemde bile kimsenin Kürt komşusunun camını kırmadığını belirtmiştir. Bunun üzerine teröristbaşı Öcalan kendisini şehit ailelerine saygıyla baktığını beyan etmiş, Bahçeli’nin konuşmasında ifade ettiği “ben devletime hizmete hazırım” sözlerinin arkasında olduğunu söylemiştir. 27 Şubat açıklamasına yönelik olarak süreçte geçen 1 yılı başarılı gördüğünü bu dönemde hiç şehit verilmediğini ifade etmiştir. Kamuoyunda desteğin arttığını, kamuoyunun aklındaki soru işaretlerinin ilerleyen dönemde giderileceğini söylemiştir.
Türkiye’nin pratik ve somut adımlar beklediğinin söylenmesi üzerine Öcalan somut adımlar atılacağını söylemiştir. Kendisi örgütün lideri olarak sahanın her bölgesi için talimat vereceğini söylemiştir. Öcalan, sürecin başarılı olması için tüm gayretini ortaya koyduğunu ifade etmiştir.
'AYRI DEVLET VE FEDERASYON OLMADIĞINI ÖCALAN KABUL ETTİ'
27 Şubat çağrısında ayrı devlet ve federasyon olmadığının, kültüralist hedefler olmadığının hatırlatılması üzerine teröristbaşı Öcalan “evet öyle” diyerek onaylamıştır.
Hüseyin Yayman tarafından Suriye'ye yönelik sorular üzerine, Suriye başta olmak üzere bölgede İsrail’in hamlelelerine karşı çok dikkatli olunması gerektiğini, Suriye için üniter yapı benimsediğini söylemiştir.
Bu coğrafyada Türksüz Kürt, Kürtsüz Türk yaşayamayacağını söylemiştir. Reel sosyalizm düşüncesinin 1995’ten beri terk ettiğini zihinsel dönüşümün sancılı bir süreç olduğunu söylemiş, ancak her seferinde birinin bu girişimini sabote ettiğini söylemiştir. 1993’ten günümüz Özal, Demirel, Erbakan ile dolaylı görüşmelerinin nihayete ermemesinde bunun etkili olduğunu söylemiştir.
“Ferhat Abdi Şahin’in tanıyor musunuz?” diye sorulduğunda Teröristbaşı Öcalan, kendisine yakın olan biri olduğunu söylemiştir. Gülistan Kılıç Koçyiğit’in ‘sizi çok sağlıklı gördüm kadın haklarıyla ilgili söyleyecek bir hususunuz var mıdır?’ diye sorması üzerine Öcalan selamlarını iletmiştir.
Kurtulmuş, görüşme tutanağının okunmasının ardından toplantıyı sonlandırdı.





