Pekin Yunus Emre Kültür Merkezi, "İpek Yolu'nda Çini Mavisi ile Beyazın Buluşması: Yüen Hanedanı Mavi-Beyaz Porselenleri" başlıklı sergiye ev sahipliği yaptı.
Sergide Çin'de 13. ve 14. yüzyıllarda hüküm süren Yüen Hanedanı ile 14. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar egemen olan Ming Hanedanı'nın erken dönemine ait 10 parça eserden oluşan seçki izleyicilerin beğenisine sunuldu.
Amerikan Asya Kültür Vakfı ve Çin Huangyüe Sanat Vakfının katkısıyla bir araya getirilen eserler arasında, çini mavisi boyayla işlenmiş beyaz porselen çömlek ve vazolar yer aldı.
Sergiye, İstanbul'daki Topkapı Sarayı Koleksiyonu'nda bulunan aynı dönemlere ait mavi-beyaz Çin porselenlerinin fotoğrafları da eşlik etti.
Pekin Yunus Emre Türk Kültür Merkezi Müdürü Prof. Dr. Eyüp Sarıtaş'ın ev sahipliğinde düzenlenen sergiye sanat tarihi alanında çalışan Çinli akademisyenler, uzmanlar, seramik sanatçıları, müzayedeciler ve sanatseverler katıldı.
"İpek Yolu ticareti, kültürel etkileşimi de beraberinde getirdi"
Türkiye Pekin Büyükelçisi Selçuk Ünal, eşi ile sergiyi ziyaret ederek eserleri inceledi ve konuklara hitaben konuşma yaptı.
Ünal, konuşmasında, Türkiye ve Çin'in binlerce yıllık kültürel miraslarıyla, insanlığa ve dünya tarihine zenginlik ve derinlik katmış iki büyük medeniyetin temsilcisi olduğunu belirterek "İpek Yolu, yüzyıllar boyunca Osmanlı İmparatorluğu toprakları üzerinden Çin'den Avrupa'ya seyahat eden tüccarların ana güzergahı oldu. Kadim İpek Yolu üzerinde asırlardır süren ticaret, Türk ve Çin halkları arasındaki yakın kültürel etkileşimi de beraberinde getirdi." dedi.
Topkapı Sarayı Müzesi'nin Çin dışındaki en büyük porselen koleksiyonuna sahip olduğuna dikkati çeken Ünal, yaklaşık 12 bin parça eserin bulunduğu koleksiyonda bugün dünyada yaklaşık 200 adet bulunan Yüen Hanedanlığı dönemine ait mavi-beyaz Çin porselenlerinden 40'ının da yer aldığını ifade etti.
"Topkapı Sarayı Koleksiyonu'nun en değerli parçalarından biri"
Topkapı Koleksiyonu'nun, 13. ile 20. yüzyıllar arasındaki uzun döneme yayılan ve Çin'de ihraç malı olarak, kısmen de iç piyasa için üretilen porselenlere ev sahipliği yaptığını aktaran Ünal, "Bilhassa Yüen Hanedanlığı dönemine ait mavi-beyaz porselenler kuşkusuz bu koleksiyonun en değerli parçalarından biri olarak öne çıkmaktadır." dedi.
Ünal, Çin porselenleri Osmanlı sosyal yaşamında her zaman refahın göstergesi olduğunu, zarafetleri nedeniyle büyük rağbet gördüğünü, Türk çini ustalarına da ilham vererek bu coğrafyada porselen üretiminin başlamasına zemin hazırladığını dile getirdi.
Pekin Yunus Emre Türk Kültür Merkezi Müdürü Prof. Dr. Sarıtaş, konuşmasında serginin Çin porselenlerinin seçkin sanatı ile Osmanlı İmparatorluğu’nun mali kaynakları ve sanat anlayışı arasında bir diyalog kurma imkanı sunduğunu belirtti. Sarıtaş, akademisyenler, uzmanlar ve sanatçıların sunumları ile fikir alışverişlerinin, etkinliğin Türkiye ile Çin arasında bir medeniyet diyaloğuna katkı sağlamasına olanak tanıyacağını ifade etti.