Mehmet Akif Ersoy’un tutuklanmasıyla sonuçlanan soruşturma, yalnızca adli boyutuyla değil, iktidar medyasından gelen yorumlarla da büyüyor. Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör’ün Ersoy’un da yer aldığı bir fotoğrafı paylaşarak dosyayı “siyasi Susurluk” olarak nitelemesi, tartışmanın fitilini ateşledi.
Bu paylaşımı değerlendiren Halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz, söz konusu benzetmenin tesadüfi olmadığını ve dikkatle okunması gerektiğini söyledi.
“KONTROLSÜZ ATILDIĞINI DÜŞÜNMÜYORUM”
İsmail Saymaz, Dilek Güngör’ün Sabah gazetesi içindeki konumuna ve temsil ettiği çizgiye dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı: “Dilek Güngör, Sabah gazetesinde ekonomi yazan bir köşe yazarı ama aynı zamanda patronajın görüşünü de yansıtan bir isimdir. Sabah ve ATV grubunu yöneten yapının, AK Parti içindeki ağırlığını da göz önünde bulundurmak gerekir. Böyle bir ortamda atılan bu Tweet’in, kurumsal duruşun tamamen dışında ve kontrolsüz şekilde atıldığını düşünmüyorum.”
Saymaz, Güngör’ün kullandığı ifadelerin özellikle seçildiğini vurgulayarak, “Susurluk” benzetmesinin hafife alınamayacağını söyledi.

“SUSURLUK BENZETMESİ ÇOK AĞIR”
Saymaz’a göre, Güngör’ün paylaştığı fotoğraf ve altına yazdığı satırlar, yalnızca bir yorum değil, bir mesaj içeriyor: “‘Derin fotoğraf’ diyor. Buradaki isimlerin bir derinlik oluşturduğunu iddia ediyor. Peki neye göre derin? Fotoğrafta AK Parti’den değil ama MHP çevresinden isimler var. Habertürk’le bağlantılı isimler var. Ardından da ‘Bu dosya siyasi Susurluk olmaya aday’ diyor. Bu öyle rastgele yazılacak bir cümle değil.”
Saymaz, özellikle Ela Rümeysa Cebeci’nin telefon kayıtları üzerinden yapılan ima ve iddiaların da altını çizdi.
“BU, YENİ OPERASYONLARIN HABERCİSİ OLABİLİR”
İsmail Saymaz’a göre bu paylaşım, devam edecek bir sürecin işareti olabilir: “Güngör, Cebeci’nin telefonundan çıkacak kayıtların ekonomi, spor, siyaset ve magazin dünyasında deprem yaratacağını söylüyor. Yani ortada henüz kamuoyuna yansımamış bir bilgiye atıf var. Bu da insanın aklına şunu getiriyor: Bu Tweet, yeni operasyonların psikolojik zeminini mi hazırlıyor?”

CEBECİ’DEN İDDİALARA YANIT
Saymaz’ın aktardığına göre, iddiaların merkezindeki isimlerden Ela Rümeysa Cebeci, telefonuna ilişkin söylentileri kesin bir dille reddetti. Cebeci, Mehmet Akif Ersoy’la özel bir ilişkisi olmadığını, telefonunu kendi rızasıyla emniyete teslim ettiğini ve saklayacak hiçbir şeyi bulunmadığını söyledi.
“TESADÜF OLARAK OKUNAMAZ”
İsmail Saymaz, değerlendirmesini şu sözlerle noktaladı: “Ben bu ifadelerin Tweet atma şehvetiyle yazıldığına inanmıyorum. Ciddiye alıyorum. Ciddiye aldığımda da kullanılan tanımların son derece ağır olduğunu görüyorum. ‘Susurluk’ kelimesi Türkiye siyasi tarihinde çok net bir yere sahiptir. Böyle bir benzetme, ancak bir şey biliniyorsa yapılır.”
Mehmet Akif Ersoy soruşturması sürerken, iktidar medyasından gelen bu çıkış ve İsmail Saymaz’ın analizleri, dosyanın önümüzdeki günlerde çok daha geniş bir alana yayılabileceği yorumlarını güçlendirdi.





