Halk TV’de Ebru Baki’nin sunduğu Para Siyaset programına katılan İsmail Saymaz, soruşturma dosyasına giren adli rapora dikkat çekti. Saymaz, raporda kokain, esrar ve sentetik maddelere ilişkin bulguların yer aldığını söyledi ve tartışmanın bu aşamayla birlikte yeni bir boyuta geçtiğini ifade etti.
Saymaz, rapor öncesinde masumiyet karinesi gereği temkinli davrandıklarını hatırlatarak, adli bulguların ardından tabloyun değiştiğini dile getirdi. Bu süreçte Mehmet Akif Ersoy’un kamuoyuna yaptığı açıklamaların da yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
MEHMET AKİF ERSOY’A “KAMUOYUNU KANDIRMA” ELEŞTİRİSİ
İsmail Saymaz, Mehmet Akif Ersoy’un daha önce “hiç uyuşturucu kullanmadım” yönündeki beyanlarını sert sözlerle eleştirdi. Ersoy’un hem kamuoyuna hem de yargı sürecinde benzer açıklamalar yaptığını hatırlatan Saymaz, adli raporun ardından bu ifadelerin inandırıcılığını yitirdiğini savundu.
Saymaz’a göre, Ersoy’un adli tıp raporuna ilişkin “önemli değil” şeklindeki ifadesi de ayrıca dikkat çekici. Bu sözlerin, rapordan çıkabilecek sonuçların önceden öngörüldüğü izlenimini yarattığını dile getirdi.
Saymaz, Mehmet Akif Ersoy’un kamuoyundaki konumuna da vurgu yaptı. Ana haber sunan bir gazetecinin, iddialar karşısında net ve şeffaf bir açıklama yapması gerektiğini belirten Saymaz, “Kamuoyunu yanıltmanın, iddia edilen fiilin kendisinden bile daha ağır bir sorun olduğunu” ifade etti.
ELA RÜMEYSA CEBECİ İÇİN ÇARPICI SÖZLER
İsmail Saymaz, aynı soruşturma kapsamında adı geçen Ela Rümeysa Cebeci hakkında da sert değerlendirmelerde bulundu. Cebeci’nin daha önce kendisine gönderdiği e-postayı hatırlatan Saymaz, adli raporda yer alan bulgularla bu anlatımın örtüşmediğini söyledi.
Saymaz, Cebeci’nin saç örneklerinde birden fazla maddeye dair bulguların yer aldığını öne sürerek, “Neredeyse kolonya içmemiş” ifadesini kullandı. Bu tablo karşısında kamuoyunun yanıltıldığını savundu.
“TEDAVİ OLACAK KİŞİYE SABAH HABERLERİ EMANET EDİLİYOR”
Saymaz, Cebeci’nin görev aldığı yayınlara da dikkat çekerek, tedaviye ihtiyaç duyduğu iddia edilen bir isme sabah haberlerinin teslim edilmesini sert biçimde eleştirdi. Bu durumun çeşitli söylemlerle örtülmeye çalışıldığını ileri sürdü.
İsmail Saymaz, Cebeci hakkında kamuoyunda dile getirilen muhafazakâr kimlik ve aile vurgularını da eleştirdi. Aile geçmişinin ya da eğitim bilgilerinin, bireyin eylemlerini açıklamak ya da mazur göstermek için kullanılamayacağını belirten Saymaz, bu tür savunmaların meseleyi saptırdığını ifade etti.
Saymaz’a göre, yaşananlar bireysel tercihlerle sınırlı değil; kamuoyuna yansıyan görevler ve sorumluluklar açısından da ciddi bir tartışma başlığı oluşturuyor.
