Saymaz, yazısında Sordabak ailesinin Yalova'ya göç sürecini ve aile içindeki radikalleşme/ayrışmayı aktarırken baba Maşallah Sordabak'ın anlatımına da yer verdi. Yazıda ayrıca, hücrenin 2024'te devlet tarafından fark edilmesi, bazı isimlere yurtdışı çıkış yasağı konulması, 6 Şubat 2025 tarihli iddianame süreci ve yargılamaya dair bilgileri de sıraladı.

Yazının ilgili bölümü şöyle:

AİLEYİ IŞİD'E SÜRÜKLEDİLER

Çatışmada dört üyesi öldürülen Sordabak Ailesi’nin nasıl ve ne şekilde radikalleştiğini anlayalım.

Aile Bitlis Güroymaklı.

Yalova’ya göçüp tersanelerde ve inşaatlarda işe girmişler.

Musa Sordabak, ailede selefiliğe meyleden ilk kişi.

1996 doğumlu.

‘Ahlak Sünnet Dergisi’ temsilciliğinde cuma namazını kıldıran ve hutbeyi veren O idi.

Dernek kapatılınca ‘Sünnet-i Yaşam Dergisi’ altında bir mescit açmak için başvurdu ancak gerekli izinleri alamadı.

Sonradan İstikamet Kitabevi’ni kurdular.

Musa Sordabak, babası Maşallah ile kardeşleri Mehmet Şerif, Mehmet Cami, Lütfi, Haşem, Caner ve Abdulcabbar’ı peşinden sürükledi.

AİLE BÖLÜNDÜ

Babası Maşallah Sordabak anlatıyor:

“Musa’nın Yalova’ya geldikten sonra bu derneğe gidip gelmeye başladığını öğrendim. Birgün onunla gittik, namaz kıldık, Kuran okuduk. Gözlemlediklerimi Musa’ya da anlattım. Oradakilerin tekin insanlar olmadıklarını, IŞİD olduğunu söyledim. IŞİD ile alakaları olmadığını söyledi. Konuşmalarının ve düşüncelerinin gün geçtikçe IŞİD’e kaydığını hissettim. Zaten sonradan ‘IŞİD’li olmayan kafirdir, başının kesilmesi vaciptir’ diye konuşup bizi tehdit etti.”

Önce babası Maşallah geri durdu.

Sonra da kardeşlerden Mehmet Şerif, Caner ve Abdulcabbar …

Fakat Musa, Mehmet Cami, Haşem ve Lütfi dernekten ayrılmadı, hatta daha da radikalleştiler.

Kız kardeşleri Nebahat Sordabak ve Sebahat Çokişler’i de ikna ettiler. Lütfi’nin eşi Nihal ve Mehmet Cami’nin eşi Filiz, örgütün içindeydi.

Babalarını “Sen kafirsin, nikahın düştü” diyerek, annelerinden ayırmak istediler.

Babalarına ve kardeşlerine ateş ettiler.

Eniştelerini tekfir ederek, ablalarından ayırdılar.

Selamı sohbeti kestiler.

Birbirlerine selam vermez oldular.

CİHAT GÖÇÜNÜN ÖNÜNÜ KESTİLER

Yalova hücresinin devlet tarafından ilk fark edilişi 2024 yılında oldu.

Terörle Mücadele Dairesi, 1 Ekim 2024’te Zafer Umutlu, Lütfi Sordabak, Haşem Sordabak ve Mehmet Cami Sordabak ile Bayram Kalkan’ın Afganistan/Pakistan çatışma bölgesine gidip IŞİD’in sözde Horasan Vilayeti saflarına katılmak üzere legal/illegal yollardan gitme arayışında olabilecekleri” yönünde bilgi elde etti. Bu çerçevede Lütfi Sordabak, Umutlu, Kalkan ve Görmez’in telefonları dinlendi.

Lütfi, Haşem ve Mehmet Cami Sordabak’ın yanı sıra Görmez, Umutlu ve Kalkan’a 8 Ekim 2024’te yurtdışına çıkış yasağı kondu.

Bir gün sonra, 9 Ekim’de, babaları ve kardeşlerine saldırıp ateş eden Mehmet Cami ve Haşem Sordabak tutuklandı.

Sordabak’lardan Musa, Lütfi, Haşem, Mehmet Cami ve Filiz’in yer aldığı 18 sanık hakkında yasadışı örgüt üyeliği iddiasıyla 6 Şubat 2025’te iddianame düzenlendi."

Kaynak: HABER MERKEZİ