Gazeteci Ruşen Çakır, “Kürt hareketi çözüme hazır mı?” başlıklı yayınında, silahların tamamen bırakılacağı bir dönemde Kürt siyasi hareketinin ne kadar hazırlıklı olduğunu tartıştı.
Çakır, sürecin devlet katında da Kürt hareketi tarafında da “fazla konuşulmasından çekinildiğini” belirterek şunları söyledi: “Süreç konuşulmak istenmiyor. Hem devlet hem Kürt tarafı ‘Biz bir şeyler yapıyoruz, karıştırmayın’ diyor. Oysa konuşulmadan, tartışılmadan ilerlenemez.”
“ÖCALAN’A KARŞI TEPKİLER HALA VAR”
Çakır, Kürt hareketinin tek bir yapıdan ibaret olmadığını, Kandil, Irak, İran, Suriye, Avrupa ve Türkiye’de farklı kolları bulunduğunu hatırlatarak şu ifadeleri kullandı: “Bazı gruplar Öcalan’a karşı eleştirilerini sürdürüyor. Hatta bir kısmı, ‘Öcalan Kürtlere ihanet etti’ görüşünde. Bu da çözüm sürecinin kendi içinde ciddi dirençlerle karşılaşabileceğini gösteriyor.”
Ruşen Çakır, Kandil cephesinden gelen açıklamaları değerlendirirken Cemil Bayık’ın son röportajının dikkat çekici olduğunu söyledi: “Cemil Bayık’ın açıklamaları, Kandil’in çözüme daha hazırlıklı olduğunu gösteriyor. Çünkü silah bırakma ve Türkiye’den çekilme gibi en zor aşamaları onlar yaşadı. Artık güven duygusu güçlenmiş durumda.”
“PARTİNİN ADI DEĞİŞEBİLİR”
Çakır’a göre, sürecin en kritik aşamalarından biri de silahlı dönemden yasal siyasete geçiş olacak: “Yıllarca silahla mücadele eden kadroların yasal siyasete nasıl uyum sağlayacağı önemli. Büyük ihtimalle partinin adı değişecek; Demokratik Cumhuriyet Partisi gibi bir isimle yola devam edilebilir. Kadrolar yenilenecek, dağdan gelenlere yeni alanlar açılacak.”
“SİLAH BİTİNCE HAREKET NASIL AYAKTA KALACAK?”
Çakır, Kürt hareketinin farklı görüşleri çatışma nedeniyle bir arada tutabildiğini, ancak silah devreden çıktığında bu birliğin sınanacağını söyledi: “Kürt hareketi çok farklı ideolojik damarlardan besleniyor. Sol sosyalist çizgi var, daha liberal ve muhafazakâr kanatlar var. Çatışma ortamı bu farkları bastırıyordu. Şimdi silah kalktığında birlikte hareket edebilecekler mi? Bu en kritik soru.”
Gazeteci, Öcalan’ın sürecin merkezinde olmaya devam edeceğini de vurguladı: “Hareketin yasal bir zemine oturması ve farklı grupların uyum sağlaması için yine Öcalan’ın yönlendirmesi gerekecek. Ancak bu kez silahsız bir dönemin önderi olacak. Bu durum, hareketin iç dengelerini de değiştirecek.”
            
        
        




