ŞOK- Uçum, TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu hakkında yaptığı değerlendirmede, komisyonun Türkiye halkından oluşan Türk Milleti’ne umut verdiğini ve yeni bir siyasal sayfa açtığını belirtti.
Komisyonun çalışmalarının, aktüel siyaset tartışmalarından uzak durarak, genel siyasetin ortak ihtiyaçlarına odaklanmasının önemine dikkat çeken Uçum, bunun Türkiye'nin demokratik geleceği açısından tarihi bir fırsat olduğunu söyledi.
'TÜRK MİLLETİ, CUMHURİYET, TÜRKÇE VE LAİKLİK TARTIŞMAYA AÇILMADI'
Uçum, yazısında “Türk Milleti, Türk vatandaşlığı, Türkçe, Cumhuriyet, laiklik, hukuk devleti ve milli devletin meşru sınırları tartışma konusu değildir. Bunların tartışmaya açıldığı yaygarasını yapmak, fikri provokasyondur. ‘Türk yerine Türkiyeli denmek isteniyor’ gibi asılsız iddialar ise fikri sabotajdır.” ifadelerini kullandı.
'BÖLGEDEKİ KARDEŞLİK ÇAĞRILARI SİYASİ ÜMMETÇİLİKLE KARIŞTIRILAMAZ'
Mehmet Uçum, Türkiye'deki etnik gruplar arasındaki birlik çağrılarına da değinerek, Türklerin, Kürtlerin ve Arapların birlikteliğine vurgu yapan mesajların, “siyasi ümmetçilik” olarak etiketlenmesinin emperyalist bir söylem tuzağı olduğunu söyledi. Bu yaklaşımların iç ve dış operasyonlara zemin hazırladığına dikkat çekti.
'FİKRİ SALDIRGANLIK VE KÖTÜ NİYET'
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çalışma ekibindeki çeşitliliğin kimlik kotası gibi yansıtılmasının ise fikri saldırganlık ve düşmanca bir tutum olduğunu belirten Uçum, bu tür söylemlerin bilinçli olarak süreci sabote etmeyi amaçladığını ifade etti.
'KOMİSYONUN ROLÜ TARİHİ, DESTEK ŞART'
Uçum, eleştiri ve uyarıların yapıcı şekilde yapılabileceğini ancak süreç üzerinde çarpıtma ve spekülasyonlarla provokasyon üretmenin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Milli Dayanışma Komisyonu’nun, Türkiye'nin yükseliş sürecinde tarihi bir rol üstlendiğini, bu nedenle herkesin süreci provoke etmek yerine desteklemesi gerektiğini ifade etti.
