Türkiye’nin en güçlü müzik figürlerinden biri olan Ahmet Kaya, 25 yıl önce aramızdan ayrıldı; fakat sesi, duygusu ve hikâyesi hiçbir zaman susturulamadı. Bugün hâlâ şarkıları aynı güçle çalıyor, hayatı yeniden okunuyor, sözleri yeni kuşaklara temas etmeye devam ediyor. Bir zamanlar bağlama başında başlayan müzik serüveni, politik baskılarla şekillenen ağır bir yolculuğa dönüşse de, Kaya’nın hikâyesi hem sanat hem de toplum açısından kapanmayan bir sayfa olarak duruyor.

Xgb Ebb Edmo V D T5Ks 637098487491989453

MÜZİK SERÜVENİNİN BAŞLANGICI

1957’de Malatya’da doğan Ahmet Kaya’nın müzikle ilk teması, henüz 6 yaşındayken babasının hediye ettiği bağlamayla oldu. Aile ekonomik zorluklar nedeniyle 1972’de İstanbul’a göç etti. Kaya, okulu bırakmak zorunda kaldı, çeşitli işlerde çalıştı ve askerlik süreciyle birlikte hayata erken yaşta tutunmaya çalıştı.

Kaya, gençlik dönemindeki zorlukları yıllar sonra “Sistemin tersine hareket ederek hapse girmeye çalıştım” sözleriyle anlatacaktı. 1985’te Ahmed Arif, Sabahattin Ali, Arif Damar ve Nazım Hikmet’in şiirlerinden derlenen “Ağlama Bebeğim” albümünü çıkardı. Ardından Hasan Hüseyin Korkmazgil’den esinlenen “Acılara Tutunmak” albümü geldi. Bu süreçte, cezaevi vesilesiyle tanıştığı Sezer Bağcan aracılığıyla Gülten Hayaloğlu ile yolları kesişti ve evlilikleri Kaya’nın müzik serüveninde yeni bir sayfa açtı.

Ahmet Kaya Olumunun 19 Uncu Yilinda Aniliyor Ibb Kultur As De Mesaj Paylasti 650136 5

ŞAFAK TÜRKÜSÜ VE YÜKSELİŞ

Gülten Hayaloğlu’nun ulaştırdığı, Devrimci Sol davasında idam istemiyle yargılanan Nevzat Çelik’in “Şafak Türküsü” şiiri, Kaya’nın en çok yankı uyandıran eserlerinden birine dönüştü. 1986’da çıkan şarkı büyük kitlelere ulaştı. Aynı yıl “An Gelir” albümü yayımlandı.

Kaya’nın sanatında derin iz bırakan isimlerden biri de eşi Gülten Kaya’nın kardeşi Yusuf Hayaloğlu oldu.
1987 tarihli “Yorgun Demokrat” albümünün büyük bölümü Hayaloğlu’nun sözlerinden oluştu.
1988’de “Başkaldırıyorum”, 1989’da “İyimser Bir Gül”, 1990’da “Sevgi Duvarı” albümleriyle etkisini genişletti.

ŞARKILARIM DAĞLARA ALBÜMÜ YASAKLANDI

Kaya’nın 12 Mayıs 1994’te yayımlanan “Şarkılarım Dağlara” albümü, 90’ların en çok satan albümleri arasına girdi. Ancak “Özgür Çağrı” şarkısındaki “Abin bir gün dağdan döner” sözleri nedeniyle albüm toplatıldı ve konser vermesi yasaklandı. Kaya’nın müziği hiçbir zaman pop ya da arabesk kalıplara tam olarak oturmadı; halkın derdini taşıyan özgün bir protest çizgi oluşturdu.

KÜRTÇE ŞARKI AÇIKLAMASI VE LİNÇ SÜRECİ

Ahmet Kaya, 1999’da Magazin Gazetecileri Derneği ödül töreninde “Karwan” adında Kürtçe bir şarkı yapacağını ve klip çekeceğini açıkladı. Bu sözler, salonda başlayan ve medyada büyüyen ağır bir linç sürecini tetikledi. Tehditler nedeniyle Türkiye’de yaşaması imkânsız hale geldi ve ailesiyle birlikte Paris’e gitmek zorunda kaldı.

Paris’te sürgün hayatını yaşarken, “Hoşçakal Gözüm” albümünün kayıtları üzerinde çalışan Kaya, 16 Kasım 2000’de geçirdiği kalp krizi sonucunda hayatını kaybetti.
Ardında 22 albüm, yüzlerce unutulmaz eser ve Türkiye’nin hafızasından silinmeyen bir iz bıraktı.

Muhabir: SAADET ÇAKIR