ŞOK - Marmaray’da iki çocuklu bir baba ile diğer yolcular arasında çıkan tartışma sonrası, babanın darp edilmesi sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Çocuklarıyla seyahat eden babaya yönelik şiddet uygulayan kişilere karşı linç kampanyası başlatılırken, görüntüleri X platformunda paylaşan gazeteci Fuat Kozluklu, “Konunun bu kadar büyük bir linç dalgasına dönüşeceğini tahmin etmemiştim” dedi.
Baba D.E.'nin şikayeti üzerine haklarında "kasten yaralama" suçundan işlem başlatılan şüpheliler İ.A. (22) ve E.D. (50) gözaltına alındı.Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirilen İ.A. serbest bırakılırken, diğer şüpheli E.D, "kasten yaralama" suçuyla sevk edildiği adli makamlarca tutuklandı.
Olayla ilgili açıklama yapan İstanbul Valisi Davut Gül "Her suçu sosyal medyada teşhir etmek, kişileri açıkça hedef göstermek ve linç kültürünü körüklemek, kamu düzenini zedeler, toplum vicdanını yaralar ve aynı zamanda hukuki ve vicdani sorumluluk doğurur. Suç işleyene cezayı devlet verir" dedi.
Gül, sosyal medya üzerinden şu açıklamayı yaptı:
Sevgili hemşehrilerim,
İstanbul, yaklaşık 16 milyon nüfusuyla Birleşmiş Milletler’e üye 130’dan fazla ülkeden daha büyük bir metropoldür.
Böylesine büyük ve hareketli bir şehirde zaman zaman münferit suçlar yaşanabilir. Önemli olan, bu suçların önlenmesine yönelik koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınması ve bir olay yaşandığında ilgili kurumların derhâl harekete geçerek gerekeni yapmasıdır.
Sosyal medyaya yansısın ya da yansımamış olsun; hemşehrilerimizin huzurunu bozan herkese karşı güvenlik birimlerimiz 7 gün 24 saat kesintisiz görev başındadır.
Her suçu sosyal medyada teşhir etmek, kişileri açıkça hedef göstermek ve linç kültürünü körüklemek; kamu düzenini zedeler, toplum vicdanını yaralar ve aynı zamanda hukukî ve vicdanî sorumluluk doğurur.
Suç işleyene cezayı devlet verir. Adaletin yeri sosyal medya değil, mahkeme salonlarıdır.
Devlet sosyal medyadan yönetilmez. Güvenlik, adalet ve kamu düzeni; kişisel tepkilerle değil, anayasal kurumlar eliyle sağlanır.
Toplumsal huzuru korumak hepimizin ortak görevidir. Sağduyu, sorumluluk ve hukuk devleti bilinciyle hareket etmek zorundayız."