TBMM Genel Sekreterliği tarafından yapılan açıklamada, olayların örtbas edildiği, sürecin gizli yürütüldüğü ve tacizlerin yıllardır sistematik biçimde sürdüğü yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtildi.
FİZİKSEL TACİZDE BULUNAN PERSONEL GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDI
Genel Sekreterlik, taciz iddialarına ilişkin ilk şikâyetin mağdur ailenin doğrudan kuruma başvurmasıyla alındığını ve TBMM Başkanlığı talimatıyla 20 Kasım’da idari soruşturmanın başlatıldığını bildirdi. Konunun medyaya yansımasından önce delil toplanmaya başlandığı, şüpheli personelin 4-5 Aralık tarihlerinde görevden el çektirildiği kaydedildi. Yürütülen soruşturma sonucunda: 3 personel için kamu görevinden çıkarma, 2 personel için disiplin cezası teklifi getirildi.
Ayrıca elde edilen tüm bilgi ve belgelerin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletildiği, adli süreç kapsamında 4 kişinin tutuklandığı, 1 kişi hakkında adli kontrol kararı verildiği aktarıldı. TBMM mutfağında staj yapan üç stajyerle ilgili farklı tarihlerde taciz iddiaları tespit edildi. İki stajyerin, aşçılar tarafından mesajlaşma uygulamaları üzerinden tacize uğradığı, bir diğer stajyerin ise sözlü ve fiziksel taciz iddiasında bulunduğu belirtildi. Kamera kayıtlarının incelenmesi sonucu fiziksel temasların görüntülere yansıdığı ve bu nedenle ilgili personelin görevden uzaklaştırıldığı ifade edildi.
'SİSTEMATİK TACİZ' İDDİASINA YANIT
TBMM Genel Sekreterliği, tacizlerin 2018 yılından bu yana sistematik şekilde sürdüğü yönündeki iddiaları reddetti. Açıklamada, 2018’de yaşanan başka bir olayın farklı bir birimde gerçekleştiği ve o dosyada ilgili kişinin kamu görevinden çıkarıldığı hatırlatıldı. Soruşturmanın gizli yürütüldüğü yönündeki iddialara da yanıt verilen açıklamada, sürecin şeffaflık ilkesi doğrultusunda yürütüldüğü belirtildi. TBMM’nin 10 ve 11 Aralık’ta kamuoyunu bilgilendirdiği, siyasi parti grupları ile KEFEK Komisyonu’nun sürece dahil edildiği ve oluşturulan izleme komitesinin tüm belgelere erişim sağladığı ifade edildi.
'BİLGİSİ OLANLAR DERHAL ADLİ MERCİLERE İLETSİN'
Açıklamada, tecavüz ve kürtaj gibi iddiaların hiçbir delile dayanmadığı belirtilerek, ellerinde bilgi ya da belge olduğunu iddia eden kişilerin bunu derhal adli mercilere iletmesinin hukuki ve vicdani bir sorumluluk olduğu çağrısında bulunuldu. TBMM Genel Sekreterliği, suça karıştığı tespit edilen personel hakkında en ağır işlemlerin uygulanacağını belirterek, az sayıda kişinin eylemleri nedeniyle Meclis çalışanlarının tamamının zan altında bırakılmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
