Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, çocuğunu özel okula göndermesine ilişkin Yeni Yol Grubu Başkanvekili Selçuk Özdağ'ın soru önergesine yanıt verdi. Bakan Tekin, çocuğunu özel okula göndermesini 'tercih özgürlüğü' olarak adlandırdı. Bakan Tekin, bakanların da her vatandaş gibi çocuklarını istedikleri okula gönderme hakkına sahip olduğunun altını çizerek, özel okullarının varlığının eğitimin niteliğini ve fırsat eşitliğini artırmaya katkı sağladığını öne sürdü.
'BAKANLARIN KAÇININ ÇOCUĞU NE TÜR OKULA GİDİYOR?'
Selçuk Özdağ, ise Yusuf Tekin’e 'Bakan ve bakan yardımcılarının çocuklarının devlet okullarını tercih etme oranı nedir? Bakanlık düzeyinde yürütülen kamu politikalarının, bakan ve üst düzey bürokratların kendi çocuklarını gönderdikleri okullardan bağımsız olması, toplumda “eşitlik” algısını zedelediğini düşünmüyor musunuz? 2018 yılından bugüne kadar görev yapmış tüm bakanların ve bakan yardımcılarının çocuklarının ilköğretim düzeyinde (ilkokul ve ortaokul) devam ettikleri okullar hangi türdendir?' sorusunu yöneltti.
AK Parti’nin eğitimdeki başarılarını öven Bakan Tekin, bakan ve bakan yardımcılarının kaçının çocuklarını özel okula gönderdiğini açıklamadı. Yeniçağ'dan Baran Yalçın'ın haberine göre; Eğitim Uzmanı Ali Taştan, konuyla ilgili dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.
'BU YASAYA DA UYGUN ANCAK ETİK Mİ? BENCE DEĞİL'
Taştan, "Tekin çocuğunu istediği okula gönderebilir. Tekin’in kendi tercihi bu olabilir. Bu yasalara da uygun ancak etik mi? bence değil" diye konuştu. Milli Eğitim Bakanlığı’nı yıllardır yönetenlerin kamusal eğitime değil de özel eğitime daha çok yatırım yaptığının altını çizen Taştan, devlet okulları dışında, imam hatiplere daha çok yatırım yapılmasına rağmen, imam hatiplerdeki öğrenci sayısının 5 yıldır ciddi şekilde azaldığını söyledi. İmam hatip liselerinde derslik başına düşen öğrenci sayısının 10.8 olduğunu açıklayan Taştan, ancak diğer liselerde bu sayıların 27,28 civarlarında olduğunu, hatta bazı okullarda sınıf başına düşen öğrenci sayısının 40’ı bile bulduğunu belirtti.
'DİĞER OKULLARA ÜVEY EVLAT MUAMELESİ YAPILMASIN'
"İmam hatiplere o kadar yatırım yapılıyor ancak pozitif ayrımcılık yapılıyor" diyen Taştan, "Tüm okullar gibi imam hatiplere de yatırım yapılsın, ancak diğer okullara üvey evlat muamelesi yapılmasın. İhtiyaç kadar imam hatip açılsın. İmam hatipler yüzde 40 oranında dolu. Yüzde 60’ı boş. Öğretmen israfı da var burada. Dersler boş kalıyor. Bu okullar ısınıyor ve tüm masrafları karşılanıyor. Bazı devlet okullarında ise öğrenci sayısı sınıf başı 40’a ulaşıyor. Niye? Olay bu şekildeyken imam hatiplerin sınıf başına 10, 11 kişiyle ders yapması büyük sıkıntı" dedi.
'EN BAŞARILI OKULLAR FEN LİSELERİ'
Yusuf Tekin’in imam hatip okullarını marka model göstermesiyle ilgili de konuşan Ali Taştan, ‘Başarı olarak baktığımız zaman bizim en başarılı okullarımız fen liseleri. İkinci sırada sosyal bilimler liseleri. Üçüncü sırada ise Anadolu liseleri, dördüncü sırada imam hatip liseleri, beşinci sırada ise meslek liseleri. Bunların hepsini değerlendirdiğiniz zaman, iyi okullardan belli bir kısım üniversiteye gidiyor. Ama özellikle yoksul ailenin çocukları nereye gidiyor? Meslek lisesi ve imam hatipleri tercih etmek zorunda kalıyor. Bu okullardan üniversiteye girenlerin oranı ise meslek liselerinde yüzde 6, imam hatip liselerinde yüzde 25, Anadolu lisesinde yüzde 33, sosyal bilimler ve fen lisesinde ise yüzde 60, ya da 70’ ifadelerini kullandı.





