İmralı Adası’na ilişkin yeni iddialar kamuoyunda tartışma yaratmaya devam ediyor. Açılım süreci kapsamında, Abdullah Öcalan için adada daha geniş bir yaşam alanı oluşturulduğu ve bu düzenlemenin tamamlanmak üzere olduğu öne sürülüyor.
Kulislerde konuşulan bilgilere göre, söz konusu düzenlemenin mevcut koşulları genişleten bir konut niteliğinde olduğu iddia ediliyor. Henüz resmi makamlarca doğrulanmayan bu bilgiler, sürecin geldiği aşamaya dair soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.
NAKİL VE “ENTEGRASYON” BAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEMDE
İddiaların bir diğer ayağını ise PKK’nın ana kadrosunda yer alan isimlere ilişkin olası nakiller oluşturuyor. Buna göre, örgüt yönetiminde yer almış 200’ün üzerinde kişinin, üçüncü ülke formülü yerine Türkiye’ye dönmeyi talep ettiği ve sürece İmralı merkezli bir entegrasyon modeliyle dahil olmak istediği ileri sürülüyor.
Bu isimlerin belirli bir süre boyunca İmralı Adası’nda tutulacağı ve burada uyum sürecinden geçirileceği iddialar arasında yer alıyor. Söz konusu sürenin yaklaşık üç yıl olarak planlandığı öne sürülürken, bu başlığın sürecin en tartışmalı noktalarından biri olacağı değerlendiriliyor.
“YANINDA KİMLER OLSUN?” İDDİASI
OdaTV'nin haberine göre Kulislerde dile getirilen en dikkat çekici başlıklardan biri ise, Öcalan’a bu süreçte nakledilmesi planlanan isimler konusunda görüş sorulduğu iddiası. Bu kapsamda, Öcalan’ın yanında bulunmasını istediği kişilere ilişkin değerlendirme yapma imkânı tanındığı öne sürülüyor.
Bu iddia, sürecin yalnızca teknik değil, siyasi ve sembolik boyutunun da derinleştiği yönündeki yorumları güçlendiriyor.
MECLİS KOMİSYONU RAPOR AŞAMASINDA
Öte yandan TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu da çalışmalarında sona yaklaşmış durumda. Komisyonun, sürece ilişkin hukuki ve idari çerçeveyi belirleyecek raporunu kısa süre içinde tamamlaması bekleniyor.
Hazırlanacak raporun, hem İmralı’daki düzenlemeler hem de olası nakil ve entegrasyon modellerine dair yol haritası niteliği taşıyacağı ifade ediliyor.





