İş insanı ve Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifade verdi. Saç ve kan örneği alınan Saran, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Süreçle ilgili en sert değerlendirmelerden biri ise gazeteci Ruşen Çakır’dan geldi.
Ruşen Çakır, Sadettin Saran’ın adının soruşturma dosyalarına yansımasının ardından kamuoyunda oluşan atmosferi eleştirerek, yaşananların hukuki sınırları çoktan aştığını savundu. Çakır’a göre gizli tanık ifadeleri üzerinden yürütülen yayınlar, soruşturmanın gizliliği ilkesini açıkça ihlal etti.
Çakır, “Burada konuşulanların neredeyse tamamı özel hayatın gizliliği kapsamında. Ancak medya bunu görmezden gelerek bir linç düzeni kurdu” değerlendirmesini yaptı.
KATHARINA BLUM BENZETMESİ
Yaşananları, Alman yazar Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru adlı eseriyle ilişkilendiren Ruşen Çakır, medya–iktidar ilişkisine dikkat çekti. Çakır, Heinrich Böll’ün romanında anlatılan sürecin bugün de benzer şekilde yaşandığını savundu.
“Medya, dünyanın her yerinde egemen güçlerle birlikte insanların hayatlarını parçalamayı sözde kamu görevi gibi gördü. Bugün burada da aynı tabloyu görüyoruz” diyen Çakır, Saran’ın yaşadıklarının bireysel bir olay olmadığını vurguladı.
“BU AÇIK BİR İTİBAR SUİKASTIDIR”
Ruşen Çakır, Sadettin Saran’ın adının önce ima yoluyla, ardından açık şekilde kamuoyuna servis edilmesini sert ifadelerle eleştirdi. Sürecin adım adım ilerletildiğini savunan Çakır, şunları söyledi:
“Önce ‘büyük bir kulübün başkanı’ deniyor, ardından isim yazılıyor. Sonra evine operasyon yapılıyor. Bunun adı artık bir soruşturma değil, yeni tabirle itibar suikastıdır.”
Çakır, yaşananların spor rekabeti ya da kulüpler arası bir gerilim olarak görülmemesi gerektiğini özellikle vurguladı. Konunun doğrudan hukuk devleti ve birey haklarıyla ilgili olduğunu belirten Çakır, “Bugün Sadettin Saran’a yapılan, yarın herhangi bir yurttaşa yapılabilir. Bu mesele Fenerbahçe meselesi değil, hukukun ve insan onurunun meselesidir” ifadelerini kullandı.
“ONUR ÇİĞNENDİ, BUNU KİM TELAFİ EDECEK?”
Yorumunun sonunda sürecin yaratacağı kalıcı hasara dikkat çeken Ruşen Çakır, kamuoyuna açık bir soru yöneltti. Çakır’a göre yargı süreci nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, ortaya çıkan zarar kolayca silinmeyecek.
“Yargılansa da beraat etse de artık bu iddialar onun adının yanına yapıştı. Bir onur çiğnenmiş durumda. Peki bunu kim, nasıl telafi edecek?” sözleriyle değerlendirmesini tamamladı.
