Türkiye derinleşen ekonomik krizle boğuşurken, eleştirilerin adresi bu kez muhalefet değil, iktidarın kendi içi oldu. Şamil Tayyar’ın sözleri, AK Parti cephesinde uzun süredir dile getirilmeyen ölçüde ağır bir iç hesaplaşma olarak dikkat çekti.
EKONOMİ KRİZİ İLK KEZ BU KADAR UZADI
Şamil Tayyar, AK Parti’nin 23 yıllık iktidar döneminde yaşanan ekonomik krizlerin en fazla iki yıl sürdüğünü hatırlattı. Ancak mevcut tabloda bu sürenin dört yıla çıktığını vurguladı. Tayyar’a göre bu durum, krizin artık geçici değil, yapısal bir sorun haline geldiğini açıkça ortaya koyuyor.
Asgari ücretin yapılan son artışa rağmen açlık sınırının altında kalması da bu tablonun en çarpıcı göstergelerinden biri olarak öne çıkıyor.
SİYASET ÇÖZÜM ÜRETEMİYOR, ROTAYI DIŞ ETKENLER BELİRLİYOR
Ekonomiden sonra en büyük ikinci sorunun siyaset olduğunu belirten Tayyar, siyaset kurumunun gündemine hâkim olamadığını söyledi. Çözüm üretme kapasitesinin zayıfladığını ifade eden Tayyar, siyasetin rotasının yargı başta olmak üzere dış etkenler tarafından belirlendiğini dile getirdi.
Bu durumun toplumda ciddi bir güvensizlik yarattığını belirten Tayyar, siyasetle vatandaş arasındaki bağın hızla zayıfladığına dikkat çekti.
SİSTEM AKSIYOR, TOPLUMDA DENGE BOZULUYOR
Tayyar, değerlendirmesinde Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine de özel bir parantez açtı. Sistemin aksayan yönlerinin giderilemediğini belirten Tayyar, bu durumun hem devlet işleyişinde hem de toplum hayatında ciddi bir dengesizlik yarattığını ifade etti.
Geleceğe dair umutların giderek azaldığını söyleyen Tayyar, bu tablonun sadece ekonomik değil, aynı zamanda psikolojik bir kriz anlamına geldiğini vurguladı.
“VAKİT DAR, HATA LÜKSÜ YOK”
Şamil Tayyar, sorunlar listesinin daha da uzatılabileceğini belirterek iktidara açık bir uyarıda bulundu. Çözüme muhtaç bir sorunlar yumağıyla karşı karşıya olunduğunu söyleyen Tayyar, palyatif önlemlerle bu tablonun değişmeyeceğini dile getirdi.
Asgari ücret açıklandıktan sonra Cumhur İttifakı cephesinden neredeyse hiç destekleyici açıklama gelmemesini örnek gösteren Tayyar, psikolojik üstünlüğün bu süreçte öfkeli kitlelere geçtiğini söyledi.
Deprem konutlarının anahtar teslimlerinde verilen yoğun destek mesajlarını hatırlatan Tayyar, siyasetin iletişim boyutuna dair dikkat çeken bir benzetme yaptı. Tayyar’a göre, önemli olan ekranda ürünü kimin pazarladığı değil, ürünün pazarlanabilir olması. Ürünün kalitesi arttıkça sözün etkisi de, destekçisi de kendiliğinden artıyor.
Bu sözler, seçim sürecine doğru ilerlenirken AK Parti içinden gelen en sert ve en açık uyarılardan biri olarak kayda geçti.





