ŞOK - 15 Nisan'da yaşadığı rahatsızlık nedeniyle hastanede tedavi gören TBMM Başkanvekili ve DEM Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti.
Önder, Türkiye siyasetinin en kendine has isimlerinden biri olarak tanınıyordu. Önder; milletvekilliği dışında senarist, yönetmen ve yazar kimlikleriyle de biliniyor.
'KÜRTLER ARASINDA BİR TÜRK...'
Sırrı Süreyya Önder, kendi anlatımıyla 1962'de kentteki birkaç sosyalist aileden birinin çocuğu olarak Adıyaman'da dünyaya geldi. Sekiz yaşındayken kaybettiği babası, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Adıyaman örgütünün kurucularındandı. Dayısı ise Nurculuk hareketinin kurucusu Said-i Nursi'nin "talebesiydi". Çevresindeki hemen hemen herkesin ana dilinin Kürtçe olduğu Adıyaman'da, Türkmen bir ailenin mensubuydu. Anlattığına göre, orta öğretim yıllarında, babasından kalan bazı edebiyat kitaplarını bulup okumaya başlamasıyla sol fikirlere yöneldi.
Gençliğinde devrimci, sosyalist gruplar içinde yer aldı.
1978 yılında Adıyaman Lisesi'nde öğrenciyken Maraş Katliamı'nı protesto için düzenlenen bir gösteriye katıldığı için tutuklandı. Bu ilk tutuklanması olacaktı.
CEZAEVİNDE GENÇLİK YILLARI
Liseyi bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni kazanıp başkentin yolunu tuttu.
Burada "devrimci siyaset" içinde yer almaya devam etti.
12 Eylül 1980 darbesi olduğunda 18 yaşındaydı.
Ertesi yıl siyasi çalışmalarından dolayı gözaltına alındı, işkence gördü ve Mamak Cezaevi'ne gönderildi.
Yedi yıl hapis yattı.
Cezaevinden sonra değişmiş bir Türkiye'de dışarı çıktı.
İstanbul'a giderek kamyon şoförlüğü dahil çeşitli işlerde çalıştı. Bir dönem yurt dışında kaldı.
SİNEMA VE YAZARLIKLA TANINMASI...
Babasını kaybettikten sonra kentin tek fotoğrafçısında çırak olarak çalışmaya başlaması, fotoğrafçılık ve dolaylı olarak sinemaya adım atmasını sağlamıştı.
Anlattıklarına göre sinemaya, okumaya, yazmaya ilgisi hep yoğun oldu.
Cezaevi süreci sonrası bir yandan farklı işlerde çalışırken bir yandan da sinema ve yazarlığa ilgisini sürdürdü.
Bu dönemde edebi metinler kaleme aldı. Barış Pirhasan'ın senaryo kursuna katıldıktan sonra senaryo yazarlığına yoğunlaştı.
2006'da "Beynelmilel" filminin senaryosunu yazdı. Filmin yönetmenlerinden de biriydi.
Önder'in hayatından esintiler taşıyan ve kendisinin de küçük bir rol oynadığı film, farklı festivallerde beğeni kazandı.
Bunu 2008'deki "O… Çocukları" filminin senaryosu izledi.
"Emret Komutanım", "Sis ve Gece", "Ada: Zombilerin Düğünü", "F Tipi Film", "Ejder Kapanı", "Mar", "Düğün Dernek" ve "Yeraltı" gibi filmlerde senarist, yönetmen, senaryo danışmanı ve oyuncu olarak yer aldı.
Türkiye kamuoyu artık onun adını duymaya başlamıştı.
2010'da Birgün ve ardından Radikal gazetesinde köşe yazıları yazdı.
Önder, "farklı bir solcu profili" çiziyordu.
İslamcı-muhafazakâr kesimle de diyalog geliştirebilen biriydi. Bu kesimin TV'lerine çıkıyor, gazetelerine röportaj veriyordu.
Özellikle Ülke TV'de yayımlanan "Meksika Sınırı" programında konuk ve Kanal 24'teki "Kafa Dengi" programında programcı olarak performansı, muhafazakâr çevrelerde de dikkat çekmesi açısından önemli oldu.
ÖNDER PARLEMENTODA
2011'de ise hayatı parlamenter siyasete doğru evrildi.
Önder, o yıl yapılan genel seçimlerde Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku'nun bağımsız adayı olarak İstanbul milletvekili seçildi.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) saflarında yerini aldı.
2013'te, Kürt siyasetini ve Türkiye'nin sol muhalefetini aynı çatı altında birleştirmeyi hedefleyen Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kurulmasıyla daha da önemli bir isim haline geldi.
Önder, 2013'teki Gezi Parkı eylemlerinde yer alan ilk milletvekillerindedi.
Eylemlerin ilk günlerinde diğer göstericilerle biber gazına maruz kaldı, hatta omzuna biber gazı kapsülü isabet etti ve hastaneye kaldırıldı.
İlk günlerde Gezi Parkı'na giren iş makinalarının önüne geçip görevlilerle tartışmaya girdiğinde "Ben ağaçların da vekiliyim" demişti.
Ancak ilerleyen günlerde bazı kesimler, BDP'lilere eylemlere yeterli katılım göstermeme eleştirisini yöneltti ve bu durumun o dönem devam eden "çözüm süreciyle" ilgili olduğu yorumları yapıldı.
Önder ise o dönem Nuçe TV'deki bir açıklamasında Demokratik Toplum Kongresi'ne (DTK) atfen, "Türkiye yanıyor, dünyanın en büyük isyanlarından biri... DTK tek cümleyle destek açıklaması yapmadı" diyerek içinde yer aldığı hareketi eleştirdi.
Bununla birlikte Önder, o dönem "Kürtler Gezi'ye katılmadı" eleştirilerini de doğru bulmadığını söyledi.
Önder bir yıl önce yerel seçimlerdeki kampanyasında, muhalefetteki CHP'yi iktidar partisi AKP'den daha çok hedef aldığı için eleştirilmişti.
Ancak 7 Haziran gecesi Ankara'daki HDP Genel Merkezi'nde "emanet oy" olarak tarif edilen ve Batı'daki CHP tabanından geldiği belirtilen oylara teşekkür eden ilk isim o oldu.

.
Ancak HDP cephesindeki iyimser hava kısa sürdü. Koalisyon arayışları sonuçsuz kaldı ve Türkiye 1 Kasım'da yeniden seçime gitti. Bu arada "çözüm süreci" sonlandı ve Türkiye siyasi çalkantıların yaşandığı bir döneme girdi.
Bu dönemde HDP'nin siyaset alanı daralırken Önder gibi partinin önde gelen isimlerinin etkisi de azaldı.
15 Temmuz 2016 darbe girişimini takip eden olağanüstü hal döneminde HDP'li yöneticiler ve milletvekilleri de tutuklanmaya başladı.
Önder de 6 Aralık 2018'de "terör propagandası yapmak" suçlamasıyla tutuklandı. 4 Ekim 2019'da serbest bırakıldı.
Kandıra'daki cezaevine kendisi giden Önder, girişte gazetecilere yaptığı açıklamada, "Yaşananlar iç karartıcı gibi gözükse de güzel günler bütün ülke için yakındır aslında. Ettiğimiz her laf, yürüttüğümüz bütün çabalar onurumuzdur" dedi.
Cezaevinden çıktığında ise ilk sözlerinden biri şu oldu: "Ne zaman ülke topyekun demokratikleşme, barış yolunda adım atarsa sevincimizi o zaman yaşayabiliriz."
YENİDEN HEYETTE...
17 Mart 2021'de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açtığı HDP'yi kapatma davası kapsamında hakkında beş yıl siyaset yasağı talep edilen isimler arasında yer aldı.
Kobani davasında yargılanacak ve Mayıs 2024'te beraat edecekti. 2023 genel seçimlerinde DEM Parti'den 28. dönem İstanbul Milletvekili seçildi.
Aynı zamanda TBMM Başkanvekili olan Önder, yönettiği oturumlardaki esprili dili ve hazır cevaplığıyla dikkat çekti.