Halk TV yazarı İsmail Saymaz’ın cezaevinde yaptığı ziyaret, Merdan Yanardağ’ın yaşadığı süreci detaylandırdığı açıklamaları gün yüzüne çıkardı.
Yanardağ, Tele1’e yönelik operasyonu şu sözlerle değerlendirdi: “Bu operasyonun iki amacı vardı. Birincisi Tele1’i susturmak. Bunu gerçekleştirdiler. İkincisi Ekrem İmamoğlu’nun içeride kalmasına imkân verecek ikinci bir davayı açabilmekti.”
Yanardağ, kendisine yöneltilen casusluk suçlamalarında ifade veren Hüseyin Gün’ün “aleyhte yoğun beyanda bulunmadığını” ve iddianameyi beklediğini söyledi.
“TELE1 BORÇSUZ BİR KANALDI”
Yanardağ’ın en dikkat çeken sözlerinden biri, Tele1’in mali yapısına ilişkin değerlendirmesi oldu. Kanalın ekonomik olarak sağlam olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Biz borçsuz bir kanaldık. Sadece bazı aylarda geciken lisans ücretleri olurdu, onlar da yönetilebilir borçlardı. Hiçbir çalışanımızın maaşı sarkmazdı. Servis hizmeti vardı. Günde üç kez yemek verirdik. İyi bir işletme modeli kurmuştuk.”
Tele1’in bugün tüm varlığıyla satılmak istendiğini iddia eden Yanardağ, geçmişte kendisine çok sayıda satış teklifi geldiğini ancak hepsini reddettiğini söyledi. “Şimdi etkili bir kanalı bizden koparıp satmak istiyorlar.”
YANARDAĞ CEZAEVİNDE CASUS ROMANLARI OKUYOR
Sürece dair psikolojik olarak güçlü göründüğü belirtilen Yanardağ’ın, cezaevinde daha çok polisiye ve casusluk temalı kitaplara yöneldiği öğrenildi. Saymaz’ın aktardığına göre Yanardağ, MI6’da çalışırken KGB’ye hizmet eden ünlü bir İngiliz ajanla ilgili kitaplar önerdi ve süreçle paralellik kurdu.





