İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Güneş Açıkgöz'ün hazırladığı kapriçyo (çalgı veya ses için bestelenmiş, serbest biçimde parça), Beethoven Uluslararası Müzik Yarışması'nda "en iyi senfonik eser" ödülüne layık görüldü.
Doç. Dr. Mehmet Güneş Açıkgöz'ün Türk gelin alma geleneğini anlattığı 6 dakikalık "Gelin Alma Kapriçyosu", İngiltere merkezli Beethoven Uluslararası Müzik Yarışması'nda 60'tan fazla ülkeden besteci ve müzisyenin eserleriyle yarıştı.
"Kız tarafı"nın hüznünün, "erkek tarafı"nın coşkusunun yerel ve batı müziğinin çok sesliliğiyle birleştirildiği kapriçyo, "en iyi senfonik eser" ödülüne layık görüldü.
Açıkgöz, AA muhabirine, hazırladığı kapriçyonun Türk geleneklerindeki bir ritüeli anlattığını belirtti.
Türk düğünlerinde bir tarafta hüzün, bir tarafta da coşkunun olduğunu dile getiren Açıkgöz, şöyle konuştu:
"Biz halk dilinde 'kız tarafı' ve 'erkek tarafı' diye bir kullanım yapıyoruz. Bu taraflardan kız tarafının hafif bir burukluğu var. Ama her ne olursa olsun gelin alma ritüeli aslında daha coşkulu ve eğlenceli bir ritüel geleneğimizde. Eserde de aslında şunu anlatmak istedim, batılılaşma yoluna giden bir geleneğimizi, düğünlerimizi aslında ne yaparsak yapalım o ritüelden çıkaramıyoruz. Belirli altyapısını hala o geleneğimize sadık devam ettiriyoruz. Eser aynı şekilde bunu vurgulamak istiyor. Her ne kadar orkestrasyon olarak ilk temaları Avrupa stilinde olmasına rağmen ya da melodik hatlar batı müziğindeki hep alışılagelmiş o kullanım metotları gibi görünse de eser bir anda Türk müziği motiflerine, melodilerine dönüyor. Hatta batı müziği enstrümanları gelişme bölümünde klarnette ve trompette taksim yapıyor. Tabi bu geleneklerle birlikte harmanlandığında eser bambaşka bir boyut kazandı. Türk müziğindeki o melodik yapı bizim en önemli zenginliklerimizden. Bu da batı müziğinin çok sesliliğiyle birleştiğinde ses getirdi diye düşünüyorum, bu nedenle çok mutluyum."
Harput yöresi ve Balkan esintisi var
Türk müzik kültürünün yöreleriyle birlikte çok zengin olduğunu vurgulayan Açıkgöz, "Her yöremizde ayrı bir dokunuş, ayrı bir duygu ve ayrı bir çeşitlilik var. Doğal olarak eserde aslında bu kültürümüzden de bahsediliyor. Taksim kullanımı, bu taksimin klarnetle kullanılışı, belki bir anda Harput yöresine, trompetle kullanımı bir anda Balkan esintisine neden oluyor. Bunlar birleştiğinde aslında bizim kültürümüzü tamamlayıcı öğeler haline gelmiş oluyor. Biz bu ritüeli yörelerimize göre düşündüğümüzde, her yörede farklı oluyor ama o ritüel her yörede aynı şekilde devam ediyor. Aslında bu nedenle hem bizim kültürümüzün bir kolajı hem de batı müziği ile harmanlanmış bir klasik eser olarak devam ediyor." diye konuştu.





