ŞOK- Memur ve emekli zamlarının ardından artan hayat pahalılığı ve seçmen memnuniyetsizliği, AK Parti içinde erken seçim tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Partililer, ekonomide beklenen toparlanmanın sağlanması için Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in programına müdahale edilmemesi gerektiğini savunuyor.
Gazeteci Nuray Babacan’ın aktardığına göre, AK Parti kulislerinde memur zammının hakem heyetine gitmeden, sektörel bazda küçük düzenlemelerle çözülebileceği görüşü hakim. Parti kurmayları, mevcut ekonomi politikalarının “toptancı” yaklaşım nedeniyle kimseyi memnun edemediğini düşünüyor. En büyük endişe ise iktidarın oy deposu olarak görülen emeklilerdeki memnuniyetsizlik.
'OY KAYBINA YOL AÇABİLİR'
AK Parti içindeki bazı kurmaylar, “Düşük emekli maaşlarını düzeltiyoruz diyerek, farklı iş günü sayısına sahip emeklileri birbirine yaklaştırdık. Bu durum oy kaybına yol açabilir” değerlendirmesinde bulunuyor.
Ekonomideki sorunların çözüm adresi olarak ise Mehmet Şimşek gösteriliyor. Parti içinde Şimşek’in iyi niyetli ve samimi olduğu kabul edilirken, bazı alanlarda etkisinin kısıtlı olduğu belirtiliyor. Kurmaylar, sandığa gitmenin ancak ekonomide ciddi bir toparlanmayla mümkün olacağını ve bunun için Şimşek’in programına müdahale edilmemesi gerektiğini vurguluyor.
ERKEN SEÇİM TARİHİ...
Babacan’ın yazısında dikkat çeken bir diğer detay ise erken seçim için konuşulan yeni tarih oldu. AK Parti kurmayları, dövizden Türk lirasına geçişlerin hızlandığını, bu kaynağın yatırıma yöneleceğini belirtiyor. Plana göre, yıl sonunda faiz oranları yüzde 30-35, enflasyon ise yüzde 29 seviyesinde olacak. Eğer plan başarıyla uygulanırsa, 2026’nın ikinci yarısında faiz oranlarının yüzde 15’e, 2027’de ise yüzde 10’a düşmesi öngörülüyor.
Bu hedeflerin gerçekleşmesi halinde, ekonomik iyileşmenin vatandaş tarafından hissedileceği ve erken seçim tartışmalarının ancak 2027 yılında gündeme gelebileceği ifade ediliyor. Ancak bazı partililer, Şimşek’in programına sürekli müdahale edildiğini belirterek, kendisine en az altı aylık bir süre tanınması gerektiğini savunuyor.
