ŞOK- Nefes Gazetesi yazarı Nuray Babacan’ın kaleme aldığı “İstisna ve torpil yurtdışına taştı” başlıklı yazıda, istisnai kadroların kamuda sınav süreçlerine tabi olmadan yapılan atamalarda suistimal edildiği, bu pozisyonların liyakat gözetilmeden kullanıldığı iddiaları yer aldı. Babacan, “Bu kadarı da olmaz” dedirten örneklerin artık AK Partililer tarafından da dile getirildiğini vurguladı.

DEVLETTE 'İSTİSNA' ADI ALTINDA KADROLAŞMA

Babacan’ın yazısında yer verdiği bilgilere göre, istisnai kadrolar başlangıçta “yazı işleri müdürü”, “özel kalem” gibi alanlar için düşünülmüşken, bugün çok daha geniş kapsamlı olarak kullanılıyor. Yaş, eğitim, meslek, dil bilgisi gibi temel kriterlerin aranmadan yapılan atamalarla bu kadrolar, kamu içerisinde hızlı terfi ve yüksek maaş kapısı haline geldi.

'EVDE CANI SIKILAN EŞLERE BİLE KADRO AÇILIYOR'

Yazıda yer verilen örneklerden biri, eski bir AK Parti milletvekilinin eşine kamuda iş bulmak için önce çeşitli bakanlıklarla, ardından doğrudan Cumhurbaşkanlığı ile temasa geçmesi. Yaşı devlet memurluğu için oldukça ileri olan bu kişinin, istisnai kadrodan yüksek maaşla kamuda istihdam edildiği belirtiliyor.

'BEKİR BOZDAĞ DÖNEMİNDE...'

En dikkat çekici örneklerden biri ise yargı mensuplarının, yurt dışı görevler kapsamında diplomatik misyonlarda görevlendirilmesi. Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ döneminde başlatılan uygulama çerçevesinde, büyükelçiliklere dil bilmeyen, yeterli mesleki deneyimi bulunmayan hakim ve savcıların atandığı öne sürüldü.

Babacan, Türkiye'nin Malta Başkonsolosluğu’nda bile hakim kadrosu açıldığını, bu görevlerde bulunan kişilerin hem Türkiye’deki maaşlarını hem de yurtdışındaki 7 bin Euro’yu aşan maaşları aldığını belirtti. Bu kapsamda 30 ülkede benzer şekilde “ballı” olarak nitelendirilen kadroların açıldığı aktarıldı.

'TUZUN KOKUTUĞU YERDEYİZ'

Uygulamanın suistimal edilmesi nedeniyle Bozdağ’dan sonra gelen bazı bakanların bu görevlendirmeleri durdurmak istediği ancak torpilli kişilerin kararları engellemek için Cumhurbaşkanlığı nezdinde devreye girdiği iddia edildi.

Babacan yazısını çarpıcı “Devlette öyle bir kaos yaşanıyor ki; sanki batan geminin malları… Anlayacağınız, tuzun koktuğu yerdeyiz.” ifadeleriyle bitirdi.

Muhabir: Elif Aksu