Sporun her türlüsü fayda sağlıyor. Düzenli spor yapamayanlar bile hayatlarına biraz hareket katmak için “günde 10 bin adım” kuralını uygulamaya çalışıyor. Bir yetişkin için bu, yaklaşık 7-8 kilometre yürümek anlamına geliyor. Kalp ve dolaşım sağlığını destekliyor, kilo kontrolüne yardımcı oluyor, kasları güçlendiriyor, ruh halini iyileştiriyor.

Ama artık bilim insanları aynı fikirde değil. 10 bin adım atmazsanız sağlıksızsınız düşüncesi, bir efsaneden ibaret çıktı.

Ekran Resmi 2025 10 14 11.49.19

BİR JAPON ŞİRKETİNİN SLOGANI

“10 bin adım” fikri, aslında 1964 Tokyo Olimpiyatları öncesinde ortaya çıktı. O dönemde Japonya’da egzersize olan ilgi artmıştı. İnsanlar kilo almak istemiyor, aktif kalmak istiyordu. Bu ilgiyle birlikte ilk adımsayar cihazları da piyasaya çıktı. Bu cihazlardan birini üreten Japon şirket, ürününe “Manpo-kei” adını verdi. Japonca’da “Man” 10.000, “po” adım, “kei” sayaç anlamına geliyor. Yani “10.000 adım sayacı”.

Amaç, hem akılda kalıcı bir slogan yaratmak hem de insanlara ulaşılabilir bir hedef sunmaktı.
Ve işe yaradı. Manpo-kei kısa sürede fenomen oldu, yürüyüş kulüpleri kuruldu, 10 bin adım atmak günlük hedefe dönüştü.

Yürümek-1

BİLİM NE DİYOR? 10 BİN ADIM ŞART DEĞİL

Günümüzde yapılan yeni araştırmalar, 10 bin adımın zorunlu olmadığını kanıtladı. Uzmanlara göre günde 7 bin hatta 5 bin adım bile sağlıklı bir yaşam için yeterli. Amerikan Kardiyoloji Derneği, 7 bin adımın kalp-damar sağlığı için optimum düzey olduğunu belirtiyor.

Yani artık “10 bin adım atmazsan sağlıklı olamazsın” dönemi bitti. Önemli olan düzenli hareket etmek, sayılara takılmamak.

Ekran Resmi 2025 10 14 11.49.36

HEDEF SAYI DEĞİL, HAREKETİN KENDİSİ

Kısacası “10 bin adım kuralı” bir bilimsel gerçek değil, pazarlama başarısıydı. Ama bu durum yürüyüşün faydasını değiştirmiyor. Uzmanlar hâlâ aynı fikirde: Her adım, hareketsizlikten iyidir. İster 5 bin, ister 7 bin… Önemli olan, yerinden kalkmak.

Muhabir: ELİF AKSU