Televizyon sektöründe tekelleşme suçlamasıyla gündeme gelen ve hakkında soruşturma başlatılan menajer Ayşe Barım, Gezi Parkı protestolarına ilişkin başlatılan soruşturmada gözaltına alınmıştı. Ayşe Barım dün tutuklandı.
Savcılığın sevk yazısında Barım için, “Danışılan ve onayı alınan kişi” tespiti yapıldı, Çiğdem Mater, Mehmet Ali Alabora ve Osman Kavala ile irtibatı olduğunu belirtildi. Barım ise ifadesinde suçlamaları kabul etmeyerek sosyal medyada organize saldırı kurbanı olduğunu söyledi. Mahkeme Barım’ı Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engellemeye teşebbüse yardım etme suçlamasıyla tutuklandı.
Öte yandan soruşturmada bir yeni gelişme daha yaşandı. İfadelerine başvurulan ünlü oyuncular Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu hakkında yalan tanıklık suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Gazeteci Ahmet Hakan, konuyla ilgili görüşlerini köşe yazısında kaleme aldı ve Barım’ın cezaevine girmesiyle ilgili sektör içindeki tekelci yapıları ve oyuncuların yaşadığı çaresizlikleri hatırlattı.
Gezi bağlantısının ardından olayın siyasi bir boyuta taşındığını belirten Hakan, olayın sektördeki haksız rekabet iddialarından çıkıp siyasi bir tartışmaya dönüştüğünü belirtti ve Barım’ın iki farklı kesim açısından da uç noktalarda değerlendirildiğine dikkat çekti.
Ahmet Hakan şu ifadelere yer verdi; Ayşe Barım’ın Gezi’yle irtibatlandırılmasından sonra... Şunları unuttuk: Oyuncular üzerinden tekel kurulması olgusu. / Dizi sektörünün en vahşi biçimde domine edilme vakası. / Sadece belli oyuncuların önünün açılması meselesi. / Menajeri Ayşe Barım olmayanların yaşadıkları çaresizliklere dair iddialar. / Serenay Sarıkaya ile Mert Demir arasındaki reklam aşkı mevzusu.
Bu konuların siyasal bir tarafı yoktu. Hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun... Sektörü az çok bilenlerin güçlü bir şekilde seslendirdikleri, arkasında durdukları iddialardı bunlar.
Bu konuların siyasal bir tarafı yoktu. Hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun... Sektörü az çok bilenlerin güçlü bir şekilde seslendirdikleri, arkasında durdukları iddialardı bunlar. Fakat Ayşe Barım’ın Gezi’yle irtibatlandırılmasının ardından Ayşe Barım olayı, bir anda...
- “Sektördeki haksız rekabet” konusundan çıktı.
- “Gezi’nin organizatörlüğü” konusuna geldi.
Böylece Ayşe Barım... - Hükümet karşıtları açısından asla eleştirilemez bir hale gelmiş oldu.
- Hükümet yanlıları açısından ise şeytanın da şeytanı haline gelmiş oldu. Olan ise... Sektörde rekabeti engelleyen mekanizmaların ortadan kalkmasını bekleyen talihsiz oyunculara oldu.