İmralı Süreci’ne dair tartışmalar, DEM Parti ile Beştepe arasındaki karşılıklı açıklamalar sonrası daha da büyüdü. TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu adına Öcalan’la yapılan görüşmenin ardından hazırlanan tutanakların gerçek sayfa sayısına ilişkin bilgi karmaşası, Cumhurbaşkanlığı kaynaklarının devreye girmesiyle netleşti.
Gazeteci İsmail Saymaz, Beştepe’de görüştüğü üst düzey isimlerden aldığı bilgilere göre tutanağın 16 değil, 17 sayfa olduğunu belirtti. Kaynaklar, görüşmenin ham hâlinin 62 sayfa tuttuğunu, tekrarlar ve tashihler çıkarıldıktan sonra metnin 17 sayfaya indirildiğini aktardı.
DEM PARTİ’DEN “16 SAYFA” ÇIKIŞI, BEŞTEPE’DEN DÜZELTME
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, görüşme sonrası partiye sunulan tutanağın 16 sayfa olduğunu ve üç milletvekilinin bu metne imza attığını söylemişti. Koçyiğit ayrıca Öcalan’ın SDG’ye silah bırakma çağrısı yapmadığını, kamuoyuyla paylaşılan özet metnin gerçeği yansıtmadığını savundu.
Beştepe ise bu açıklamalardan rahatsızlık duydu. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, DEM Parti’yi ve örgüt mensuplarını süreci “sabote etmekle” suçladı.
“TOPLUMU RAHATSIZ EDECEK BİR İFADE YOK”
Saymaz’ın aktardığı bilgilere göre Öcalan ile yapılan görüşme 2 saat 50 dakika sürdü. Beştepe kaynakları, hazırlanan 17 sayfalık nihai metinde “toplumu rahatsız edecek bir ifade bulunmadığını” savunuyor. Devletin böyle bir görüşmeyi “tamamını yayımlama” niyetinde olmadığını da ekliyorlar.
Saymaz’ın 2019’daki İstanbul seçimleri öncesi Öcalan’ın “tarafsızlık mektubunun” devlet eliyle duyurulmasını hatırlatmasına karşılık Beştepe “İki örnek aynı değil” yanıtını verdi.
ÖCALAN’IN CHP ELEŞTİRİLERİ İDDİASI
Beştepe kaynaklarına göre Öcalan, görüşmede CHP’ye yönelik eleştirilerde de bulundu. Bu bölümlerin DEM Parti açıklamalarında yer almaması, Ankara’da tepkinin büyümesine yol açtı.
Öcalan ile yürütülen temaslarda en kritik başlıklardan biri olan “geçiş süreci hukuku” ise hâlâ netleşmiş değil.
Beştepe’ye yakın kaynaklara göre: PKK’nın silah bırakma süreci, dağ kadrolarının nasıl döneceği, üst düzey isimlerin üçüncü ülkelere gönderilip gönderilmeyeceği, cezaevindeki örgüt mensuplarının durumunun nasıl düzenleneceği konularında henüz uzlaşma yok.
Saymaz’ın aktardığına göre örgütün yöneticilerinden Bese Hozat’ın “Türkiye’ye dönüp siyasete katılma” mesajı Ankara’da dikkat çekiyor. Ayrıca PKK içerisinden gelen “tehditkâr” açıklamalar, süreci yavaşlatan bir etken hâline gelmiş durumda.
Örgütün silah bırakma yönünde güçlü bir teyit vermediği, sembolik silah yakma eylemi dışında henüz somut bir adım atılmadığı belirtiliyor.
YENİ ANAYASA İÇİN TARİH 1 EKİM 2026 SONRASI
Beştepe kaynaklarının vurguladığı en önemli başlık ise demokratikleşme sürecinin zamanlaması oldu. Silahların bırakılması ve örgütün tasfiyesinin ardından açılacak yeni dönemin yeni Anayasa çalışmalarıyla yürütüleceği ifade edildi.
Saymaz’ın aktardığı bilgilere göre Beştepe “1 Ekim 2026 sonrası” için işaret verdi. Buna göre hükümet, terörün tamamen sona ermesinden sonra demokratikleşme adımlarını anayasal değişiklikler üzerinden planlıyor.





