Gazeteci ve yazar Levent Gültekin, son yayınında Ekrem İmamoğlu hakkında gündemde olan iddiaları ve iddianame tartışmasını değerlendirdi. Sözlerinin tonu ve seçtiği ifadeler sosyal medyada kısa sürede dikkat çekti. Gültekin, meseleyi kişisel bir savunu ya da eleştiriden bağımsız bir noktaya taşıyarak hukukun niteliğine vurgu yaptı.
“VELEV Kİ YAPMIŞ OLSUN… BU İDDİANAME HUKUKİ BELGE DEĞİL”
Gültekin, iddianameye yönelik değerlendirmesinde çarpıcı bir çıkış yaptı. “Velev ki İmamoğlu örgüt kurmuş olsun, velev ki yolsuzluk yapmış olsun… Olabilir. ‘Tertemiz bir insandır, asla böyle şeyler yapmaz’ diyebileceğim biri değil,” ifadelerini kullanan Gültekin, kişisel değerlendirmeler yerine hukuki sürecin niteliğine odaklandığını belirtti.
Ancak asıl eleştiri, dosyanın hazırlanış biçimine yönelikti. “Ama bunlar bile bana bu iddianamenin hukuki bir belge olduğunu asla gerçeklik kazandıramaz,” diyen Gültekin, delillerin sunuluş biçiminin ve iddiaların hukuki çerçevesinin ikna edici olmadığını savundu.
“TARTIŞMA KİŞİLER ÜZERİNDEN DEĞİL, HUKUK ÜZERİNDEN YÜRÜMELİ”
Gültekin’e göre mesele, İmamoğlu’nun kişisel geçmişi veya siyasi tartışmalarından öte, Türkiye’de hukuki süreçlerin nasıl işlediği ve bir iddianamenin hangi standartlarla hazırlandığı. Gazeteci, hukuk sisteminin sağlıklı bir zeminde işlemediği sürece kişilere yönelik suçlamaların da siyasal tartışmaların da güvenilir olmayacağını söyledi.





