Yalova’nın İsmetpaşa Mahallesi’nde 30 Aralık gecesi saat 02.15’te Terörle Mücadele ekipleri tarafından IŞİD-Horasan sempatizanlarının yaşadığı eve baskın düzenlendi. Baskın sırasında evin içinden polise ateş açıldı. Çatışmanın büyümesi üzerine Bursa’dan Polis Özel Harekât ve jandarma komandolar bölgeye sevk edildi. Saatler süren çatışma 09.40’ta sona erdi.

Operasyonda polis memurları Yasin Koçyiğit, Turgut Külünk ve İlker Pehlivan şehit oldu. Sekiz polis ve bir bekçi yaralandı. Evde bulunan beş kadın ve altı çocuk sağ olarak çıkarıldı. Tamamı Türk vatandaşı olan altı IŞİD’li ise ölü ele geçirildi.

“EMNİYETİN TANIDIĞI İSİMLERDİ”

İsmail Saymaz’ın aktardığına göre aktardığı bilgilere göre, öldürülen teröristlerden Zafer Umutlu ve Haşim Sordabak, Yalova Emniyet Müdürlüğü’nün daha önce tanıdığı isimlerdi. Her iki ismin de IŞİD yanlısı Ahlak ve Sünnet Dergisi çevresinde radikalleştiği, bu yapı üzerinden örgütle temas kurduğu ifade edildi.

IŞİD-HORASAN’IN TÜRKİYE PLANLARI RAPORLARA GİRMİŞ

İsmail Saymaz, Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nın 2 Mart 2023 tarihli yazısına dikkat çekti. Buna göre, IŞİD-Horasan’ın sözde Türkiye sorumlusu olarak bilinen ve “Molla Ensarullah” kod adını kullanan Amer Onay, Türkiye’de iki yönlü bir yapılanma hedefliyordu. Bunlardan ilki, selefi grupları dergi ve mescitler etrafında toplamak; ikincisi ise silahlı cihat hücreleri kurmaktı.

Saymaz, Onay’ın istihbarat raporlarına giren şu sözlerini de hatırlattı: “Türkiye’de eylem ve suikast yapmayı düşünüyoruz.”

YALOVA’DAKİ SELEFİ YAPILANMANIN GEÇMİŞİ

Yazıda, Yalova’daki selefi ve tekfirci yapılanmanın 2016 sonrasına uzandığı anlatıldı. Ruh-ül Kur’an’a Hizmet Vakfı, Tevhid-i Yaşam Dergisi ve ardından Ahlak Sünnet yapılanmasının farklı isimlerle faaliyet yürüttüğü, bu yapıların zaman içinde aynı çevrede toplandığı belirtildi.

Saymaz, bu grubun üyelerinin büyük bölümünün inşaat ve tersane işçilerinden oluştuğunu, kapalı mesajlaşma uygulamaları ve Telegram kanalları üzerinden örgütle temas sağladıklarını aktardı.

PAKİSTAN VE AFGANİSTAN HATTI

İsmail Saymaz’ın yazısında yer verdiği emniyet kayıtlarına göre, 2024 yılında “Horasan Ordusu” çağrılarıyla Pakistan’a cihat göçü başladı. Yalova bağlantılı üç kişinin bu kapsamda yurt dışına çıkmaya çalıştığı, birinin havalimanında yakalandığı ifade edildi.

Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nın 1 Ekim 2024 tarihli yazısında, Afganistan ve Pakistan’daki çatışma bölgelerine gitme riski bulunan isimler arasında Zafer Umutlu ve Sordabak ailesinden kişiler de yer aldı.

“POLİS KAFİR, ASKERLİK KÜFÜR” SÖZLERİ DOSYADA

Saymaz’ın aktardığına göre, operasyonda öldürülen Zafer Umutlu, Yalova 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen IŞİD-Horasan davasının sanıkları arasındaydı. Evinde “Cihat ve Şehadet” adlı yasaklı kitap bulunmuştu.

Umutlu’nun emniyet ifadesinde, Diyanet imamlarının arkasında namaz kılmadığını, devleti “tağut” olarak gördüğünü, polisi ve askerliği küfür saydığını, oy kullanmayı reddettiğini ve Cumhurbaşkanı’nı “kafir” olarak nitelendirdiğini söylediği dosyaya girmişti.

BERAAT KARARI VE ÇARPICI TESADÜF

İsmail Saymaz, Umutlu’nun tutuklanmadığını ve davanın 21 Ekim 2025’te beraatle sonuçlandığını yazdı. Dikkat çeken ayrıntı ise gerekçeli kararın, operasyonun yapıldığı gün Umutlu’ya tebliğ edilmesiydi. Adresinde bulunamayan Umutlu’ya kararın kapıya asıldığı bilgisi paylaşıldı.

“BU, TAKİP EDİLEN BİR HÜCRENİN PATLAMASI”

Saymaz, terör davalarını yakından izleyen Avukat Onur Güler’in değerlendirmesine de yer verdi. Güler’e göre Yalova, uzun süredir tekfirci grupların yoğunlaştığı bir bölgeydi ve yaşananlar, istihbarat tarafından izlenen bir hücrenin eylem aşamasına geçmesi olarak okunmalıydı.

Muhabir: ERHAN ALVEROĞLU