Bu gelişmelerin tesadüf olup olmadığını sorgulayan Selvi, “Bu zamanlama size manidar gelmiyor mu?” ifadesini kullandı. Söz konusu saldırıların, bölgedeki dengeler açısından dikkatle okunması gerektiğini vurgulayan Selvi, DEAŞ ile SDG arasında bir ilişki olabileceği yönündeki iddiaları gündeme getirdi.
Yazısında değerlendirmelerini daha da ileri taşıyan Selvi, son dönemde İsrail’in bölgedeki hamlelerinin de bu tabloyla birlikte ele alınması gerektiğini savundu. Selvi, “DEAŞ’la, SDG ve son zamanlarda İsrail arasında bir bağlantı söz konusu” görüşünü dile getirerek, yaşanan gelişmelerin yalnızca güvenlik boyutuyla değil, siyasi ve stratejik yönleriyle de analiz edilmesi gerektiğini belirtti.

“Suriye’deki El-Hol Kampı’nda tutulan DEAŞ, son zamanlarda neden harekete geçirildi?” diye soran Selvi, şunları kaydetti:
“DEAŞ’la, SDG ve son zamanlarda İsrail arasında bir bağlantı söz konusu. Kimi zaman ABD kimi zaman İngilizler tarafından kullanılan DEAŞ, son zamanlarda İsrail’le çalışıyor. DEAŞ tehlikesi var diye SDG’nin tasfiyesini önlemeye çalışıyorlar. DEAŞ üzerinden Türkiye’ye mesaj vermenin gayreti içindeler. İçimizde üç-beş oy uğruna bu olayı istimar etmeye çalışan Ümit Özdağ gibilere kulak asmayın. Yalova’da çökertilen DEAŞ hücresinin yılbaşında İstanbul’da büyük bir eylem hazırlığı içinde olduğu düşünülüyor.
Şehitler verme pahasına büyük bir katliam önlenmiş olabilir. Bu olay iç siyaset malzemesi yapılamayacak kadar önemli. İsrail-DEAŞ ve SDG’den oluşan şer ittifakı ile karşı karşıyayız. DEAŞ ve SDG birer kukla. Siz asıl arkasındaki İsrail kuklacısına bakın.”





