Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in kayboluşunun üzerinden aylar geçti ancak ölümündeki gizem hâlâ çözülemedi. 27 Eylül 2024’te kaybolan genç kadının cansız bedeni 19 gün sonra göl kıyısında bulunmuştu. Baba Nizamettin Kabaiş, ilk günden bu yana olayın “şüpheli ölüm” olduğunu savunarak adalet mücadelesini sürdürdü.

Soruşturmayı yürüten Van Cumhuriyet Başsavcısı Osman Kara, sürecin kritik aşamasına gelindiğini açıkladı.

TELEFONUN ŞİFRESİ İSPANYA’DA ÇÖZÜLECEK

Sabah'ın haberine göre; Başsavcı Kara, soruşturmanın en önemli parçasının Rojin’in cep telefonu olduğunu belirtti. “Olayın aydınlatılmasında etkili olacağını düşündüğümüz kaybolmadan önceki üç güne erişemedik. Telefon modeli ve seri numarasıyla ilgili sebeplerden ötürü cihazın şifresi açılamadı. Bu nedenle telefonu iki görevli eşliğinde İspanya kriminal laboratuvarına göndereceğiz” dedi.

Kara, “En kısa sürede sonuç almayı ve davanın doğru şekilde karara ulaşmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Ahmet Hakan bile dayanamadı: AYM kararına uymayan mahkemeye sert tepki
Ahmet Hakan bile dayanamadı: AYM kararına uymayan mahkemeye sert tepki
İçeriği Görüntüle

ADLİ TIP RAPORUNDA İKİ FARKLI DNA TESPİT EDİLDİ

Soruşturma kapsamında hazırlanan Adli Tıp raporu, kamuoyunda yeni bir tartışma yarattı.
Başsavcı Kara, raporla ilgili şu bilgileri paylaştı: “Cinsel saldırıya, travmatik tesire ya da zehirlenmeye dair herhangi bir bulguya rastlanmadı. Ancak intravajinal bölgede ve göğüs bölgesinde iki farklı erkek DNA profiline ulaşıldı.”

Kara, bu DNA örneklerinin bedenin sevki veya sonrası süreçte bulaş olma ihtimaline dair çalışmaların sürdüğünü belirtti. “DNA eşleştirmelerini tamamlayarak soruşturmayı genişletmeyi hedefliyoruz” dedi.

"TEHDİT MESAJLARI ALIYORUM”

Kızının ölümünü aydınlatmak için mücadele eden baba Nizamettin Kabaiş, dikkat çeken bir iddiada bulundu. Adalet arayışının devam ettiğini belirten Kabaiş, “Tehdit mesajları alıyorum ama geri adım atmayacağım. Rojin’in dosyası kapanmayacak” dedi.

Muhabir: SAADET ÇAKIR