İnsanlar önce para kazanmak için sağlıklarını, sonra da sağlıklarını korumak için paralarını harcarlar. (Goethe)

Merhaba ‘Gazete Yazıyor’un sevgili okurları… Bundan böyle her Pazar ve Pazartesi, ‘Mezin Dedeyi ile sağlıkta ortak nokta’ adlı bu köşemde değerli doktorların uzman görüşlerini hayata da harmanlayarak yer vermeye çalışacağım. 

İlk olarak kalp sağlığını ele almak istedim. Nedeni ise kalbimin iki ay önce bana sürpriz yapması… Bambaşka şeyler için hastaneyi gitmişken kalp damarlarımın ikisinin büyük oranda tıkalı olduğu ortaya çıktı. Hiçbir belirti vermemesine rağmen aslında pek şaşırmadım. Bizim mesleğin temeli strestir. Eee bir de sigara eklenince tablo budur işte. Sigarayı yıllar önce bırakmıştım ama yine de maalesef iyi bakamamışım kalbime. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yalçın Karakoca ile yaptığım bir söyleşide “İnsanlar yıllarca vücutlarını hoyratça kullanıyor, hastalık geldikten sonra bir tarla dolusu brokoli yesen ne olur demişti. (Bu arada brokolinin faydası yadsınamaz ama zamanında…) Gençken yıllarca kariyer peşinde koş, borç öde, bütün bunları yaparken de strese gir, bir de üstüne sağlıksız beslenme ve sigara eklenince orta yaşlarını arkadaşlarınla WhatsApp gruplarında doktor tavsiyeleri ile geçiriyorsun. (Hayal ettiğim bu değildi)

Peki, bu kadar kendimden bahsettikten sonra ve sigara demişken, kalp krizi ve inme riskini sigaranın artırdığı bilim adamları tarafından söyleniyor zaten. Ama olayın başka bir boyutuna geçersek, sigarayı bırakmak isteyenlerin “daha az zararlıdır” diyerek elektronik sigaraya yönelmesi. 

Ancak yapılan araştırmalar, e-sigaranın, normal sigaranın yol açtığı kanserojen etkilerin yanı sıra kendine has hastalıklara yol açtığını ve zehirli etkisinin çok kısa sürede ortaya çıktığını gösteriyor. Sigara ve e-sigarayı bir arada içenlerin sağlık sorunları ise katlanıyor. Bu kişilerin kalp krizi ve inme riski, sigara tiryakilerine göre daha fazla. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, “E-sigaranın normal sigaradan daha zararlı olduğunu söylemek mümkün. Tanısı zor hastalıklara neden oluyor. Bu nedenle kullanımının önlenmesi çok önemli” diyor. 

E-sigaranın normal sigaradan çok daha fazla ve farklı zararı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çuhadaroğlu, ülkemizde ticaretinin yasak olmasına karşın günden güne e-sigara tiryaki sayısının arttığını anlatarak şöyle diyor; “Sigaranın bildiğimiz zararlarının yanı sıra e-sigara çok hızla hava yollarında tanısı zor hastalıklara yol açıyor. Ender görülen hastalıklar e-sigara kullananlarda daha sık rastlanıyor. Bunlardan biri de akciğerde küçük hava yollarının hastalanması. Bu sigarayı içenlerde çok görülüyor. Ağır nefes darlığı, derin nefes alamama hissi ile birlikte akciğerde ciddi problemler görülüyor. Akciğerde alveol dediğimiz hava keseciklerinde kanamaya yol açıyor…” 

Yani Sayın hocam kısaca diyor ki… “Sigaranın zararını biliyoruz. E-sigara ise kimyasal bir kazanı koklamak gibi” KULLANMAYIN

Bu arada, Amerikalı Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Feras Hawari ise ABD’de her 20 yetişkinden birinin elektronik sigara içtiğini, yüzde 15’inden fazlasının da 35 yaşın altında olduğunu söylüyor. Pek iç açıcı bir rakam değil tabii…

Elektronik sigara, genellikle normal sigara bağımlılığından kurtulmak isteyenlerin tercih ettiği yöntem olabiliyor. Bunun yanlış bir yol olduğunu özellikle vurgulayan Dr. Hawari, “Bu kişiler bir süre sonra ikili kullanıma geçiyorlar. Hem normal sigarayı hem de e-sigarayı içiyorlar. Bu da zararları katlıyor. Çünkü toksik materyalleri daha fazla alıyorsunuz. İkili kullanımda kalp krizi ve inme riski artıyor.”

Kısaca ne sigara ne de elektronik sigara kullanın arkadaşlar… Hayat tecrübelerden ibaret. Ve bir tecrübe de bunu diyor.

Not: Bu arada ben bu yazıyı yazarken, yabancı kaynaklardan şu haber geçti; 

“İngiltere’de bir milyon insana, sigarayı bırakmalarını teşvik etmek amacıyla ücretsiz elektronik sigara kiti dağıtılacak”. Bu habere benim kuracağım tek cümle şu olabilir; ‘Bu ne lahana, bu ne perhiz. Sayın İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock, Dünya Sağlık Örgütü bas bas bağırıyor, şimdi bu oldu mu?”

Önümüzdeki günlerde değerli hocalarımızın bu konuyla ilgili bilimsel açıklamalarını da köşeme yansıtacağım…

Kalın sağlıcakla…