Fenerbahçe, sezonun son haftalarında bile çözülemeyen sorunlarıyla bir kez daha tartışma konusu oldu.

Hatayspor karşısında alınan ağır yenilgi, sadece üç puan kaybı değil, aynı zamanda takımın içinde biriken kronik problemlerin bir yansımasıydı. Peki, bu noktaya nasıl gelindi?

"Rotasyon" Değil, Dağınıklık

Mourinho, maç öncesi Ertuğrul’u oynatma kararını, "Sezon içinde bir maç oynamasını istedim" diyerek açıkladı. Ancak bu açıklama, diğer oyuncular için neden aynı hassasiyetin gösterilmediği sorusunu doğuruyor. Yusuf, Cenk Tosun veya Levent gibi isimler neden bu şansı bulamadı? Rotasyon, planlı bir stratejiyle yapılırsa anlamlıdır; yoksa sadece dağınıklığın perdesi olur.

"Uzun Top, Bir Tanesi Vurur" Taktiği: Yaratıcılık Yok, Umut Yok

Fenerbahçe’nin oyun anlayışı, Mourinho’nun klasik "uzun top atarız, bir tanesi vurur" mantığına sıkışmış durumda. Oğuz ve Kostić’in bireysel çabaları dışında organize bir hücum görülmüyor. Ver-kaç arayan, paslaşarak ilerleyen bir sistem yok. Bu da oyuncuların vücut diline yansıyor: İnançsız, bezmiş, motivasyonsuz...

Tribünlerde Fenerbahçe Ruhu, Sahada Mourinho Kaosu

Mersin’deki maçta tribünlerde Fenerbahçe taraftarı çoğunluktaydı. Basketbol takımının Avrupa şampiyonluğunun coşkusunu yaşamak için oradaydılar. Ancak sahada, aynı ruhu görmek mümkün değildi. Taraftar, takımına inanmak istiyor ama Mourinho’nun kısır futbol anlayışı ve oyunculara yüklediği sorumluluk dengesizliği, bu inancı zedeliyor.

Rezalet, 10 Kişi Kalmasıyla Açıklanamaz

Fenerbahçe, bir eksik oynamasına rağmen Hatayspor karşısında bu kadar savunmasız ve dağınık görünmemeliydi. Küme düşmüş bir takıma yenilmek, taktiksel ve mental çöküşün göstergesi. Mourinho’nun "yapı" söylemi artık inandırıcılığını yitirdi. 11 puan geride, şampiyonluk hayali çoktan bitmiş bir takımın, en azından gelecek sezon için umut vermesi gerekirken, tam tersi bir tablo var.

Çürük Yapıyı Düzeltmek Mourinho’dan Başlar

Fenerbahçe’nin içindeki çürük yapı, sadece oyuncularla sınırlı değil. Stratejisizlik, iletişimsizlik ve motivasyon eksikliği, Mourinho’nun sorumluluğunda. Eğer gerçekten bir "yapı" kurulacaksa, bu, teknik direktörün kendi hatalarını kabul etmesiyle başlar. Aksi takdirde, bu angarya maçlar gibi angarya sezonlar devam edecek.

Fenerbahçe, tarihi ve taraftarının gururu olmayı hak eden bir kulüp. Ancak bu gurur, ancak doğru bir spor politikası ve samimi bir yenilenmeyle geri kazanılabilir. Mourinho’nun söylemleri değil, artık icraatları konuşmalı... Yoksa bu karanlık tünelin sonu görünmeyecek.