Sevda Durgun

Sevda Durgun

Tüm Makaleleri

BİZ ÖLÜYORUZ, SİZ İZLİYORSUNUZ!

Bazı sabahlar haber sitelerini açmaya korkuyor insan. Çünkü bir kadının daha öldürüldüğü haberiyle güne başlamanın ağırlığı var bu ülkede.

Mücadelesi Olmayanın Hikâyesi de Olmaz!

Bazı sabahlar uyanırsın…Dünyanın yükü omuzlarına çökmüş gibi gelir.

20 Kasım: Hak Günü Değil, Hesap Günü!

20 Kasım…Dünya Çocuk Hakları Günü. Bu tarih, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin kabul edildiği gün.

Bu Kokuşmuşluğa Kim Dur Diyecek?

Türkiye’de siyaset uzun zamandır kirliydi. Ama bu kez kir yetmedi…Pislik siyasetin bizzat içine döküldü.

Türkiye’nin 3 Günü: Yasın, Yargının ve Siyasetin İçinde!

Üç gün, üç ayrı haber…Hafta daha bitmeden Türkiye yine ağır bir gündemin ortasında kaldı.

Haklıymışız! Milletin İçinden Çıkmayan, Milletin Vekili Olamaz!

İyi pazarlar sevgili okurlarım…Hafta boyunca koştuk, tartıştık, konuştuk. Bugün yine siyaset yazdım ama o alıştığınız sert dilden değil. Daha içten, daha insana dokunan bir yerden.

SAYIN VEKİLİM, BİR DE BUNU BİLİN!

Uçakta bir milletvekiliyle Boğaziçili bir genç kız yan yana oturmuş. Vekil, klasik özgüveniyle söze girmiş: “Ben milletvekiliyim, uzun yol... Biraz sohbet edelim mi? Belki benden bir şeyler öğrenirsin...

CHP’nin Adalet Adresi Bu Kez Esenyurt Meydanı’ydı…

Dün akşam Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in katılımıyla “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingi vardı.

Tam Bağımsız Türkiye: Bir Milletvekilinin Sözünde 68’in Yankısı!

Bir söz vardır bu ülkede…Dile geldiğinde sadece bir cümle değildir: Bir tarihin yükünü taşır, bir ülkenin hayalini. “Tam bağımsız Türkiye.

ESENYURT’TA SİYASETİN NABZI YÜKSELDİ! SESSİZ KAVGA ARTIK GİZLENMİYOR…

Bu hafta sonu AK Parti’nin iki farklı programını takip ettim. Ve Esenyurt’ta kulis kokusu oldukça ağırdı…

Satırlar Soldu. Parlak Ekranlar Sağ Olsun!

Pazar sabahları bir başkadır… Şehrin gürültüsü biraz susar, telaş bir kenara çekilir. İnsan kendiyle kalır. Belki de bu yüzden geçmişte Pazar günleri, kitaplarla buluşmanın en güzel bahanesiydi.

Harese: Kıskançlığın En Acı Hali!

Zülfü Livaneli bir romanında sormuştu:“Harese nedir, bilir misin oğlum?”Harese…Eski Arapça bir kelime. Hırsın, ihtirasın, kıskançlığın kökü.

Daha fazla göster
Üst