Bazı sabahlar haber sitelerini açmaya korkuyor insan. Çünkü bir kadının daha öldürüldüğü haberiyle güne başlamanın ağırlığı var bu ülkede.
Bazı sabahlar uyanırsın…Dünyanın yükü omuzlarına çökmüş gibi gelir.
20 Kasım…Dünya Çocuk Hakları Günü. Bu tarih, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin kabul edildiği gün.
Türkiye’de siyaset uzun zamandır kirliydi. Ama bu kez kir yetmedi…Pislik siyasetin bizzat içine döküldü.
Üç gün, üç ayrı haber…Hafta daha bitmeden Türkiye yine ağır bir gündemin ortasında kaldı.
İyi pazarlar sevgili okurlarım…Hafta boyunca koştuk, tartıştık, konuştuk. Bugün yine siyaset yazdım ama o alıştığınız sert dilden değil. Daha içten, daha insana dokunan bir yerden.
Uçakta bir milletvekiliyle Boğaziçili bir genç kız yan yana oturmuş. Vekil, klasik özgüveniyle söze girmiş: “Ben milletvekiliyim, uzun yol... Biraz sohbet edelim mi? Belki benden bir şeyler öğrenirsin...
Dün akşam Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in katılımıyla “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingi vardı.
Bir söz vardır bu ülkede…Dile geldiğinde sadece bir cümle değildir: Bir tarihin yükünü taşır, bir ülkenin hayalini. “Tam bağımsız Türkiye.
Bu hafta sonu AK Parti’nin iki farklı programını takip ettim. Ve Esenyurt’ta kulis kokusu oldukça ağırdı…
Pazar sabahları bir başkadır… Şehrin gürültüsü biraz susar, telaş bir kenara çekilir. İnsan kendiyle kalır. Belki de bu yüzden geçmişte Pazar günleri, kitaplarla buluşmanın en güzel bahanesiydi.
Zülfü Livaneli bir romanında sormuştu:“Harese nedir, bilir misin oğlum?”Harese…Eski Arapça bir kelime. Hırsın, ihtirasın, kıskançlığın kökü.
Bu bağlantı sizi https://www.sokgazetesi.com.tr dışındaki bir siteye yönlendiriyor.