Temel atma merasimi, 14. Osmanlı padişahı Sultan I. Ahmed Han, Sadrazam Kuyucu Murad Paşa, Şeyhülislam Hocazâde Hacı Mehmed Efendi ve padişahın hocası Aziz Mahmud Hüdâyî Efendi olmak üzere devletin diğer ileri gelenleri ve İstanbul halkının katılımıyla 4 Ocak 1610 Pazartesi günü gerçekleştirilen Sultanahmet Camii, 9 Haziran 1617 Cuma günü yine büyük bir merasimle ibadete açılmıştı.

Güzel İstanbulumuzun Marmara Denizi yönündeki siluetinin en belirgin parçalarından olan bu muazzam mabet, pek çok yapıdan meydana gelen büyük bir külliyenin merkezinde yer alır. Osmanlı mimarlığının ilk ve tek altı minareli camisidir.

SULTANAHMET CAMİİ’NİN BAZI ÖZELLİKLERİ

Külliyenin inşa edileceği yeri bizzat padişah seçmiştir. Mimarı, Mimar Sinan’ın en gözde talebelerinden Sedefkâr Mehmed Ağa’dır. Külliyenin merkez yapısı olan cami dışında medrese, dârulkurrâ, muvakkithane, sıbyan mektebi, arasta, hamam, imaret, dâruşşifâ ve türbeden meydana gelen yapılar topluluğu sekiz kapısı bulunan bir dış avluyla çevrelenmiştir.

Caminin esas ibadet mahalli olan harimi kareye yakın dikdörtgen şeklinde olup uzunluğu 72, genişliği 64 metredir. İçten 22,40 m çapında ve 43 metre yüksekliğindeki büyük kubbe 5 m çapında dört büyük fil ayağı üzerine oturur. Camiye bitişik 9 adet kubbenin altındaki son cemaat yeri ile birlikte revaklı iç avlu caminin iç mekânı ile aynı ölçülerde olup toplam 26 mermer sütun üzerine oturtulmuş 30 adet kubbe ile çevrilidir. Avlunun ortasında altı sütunlu bir şadırvan bulunur. Caminin dört köşesindeki dört minare üçer, avlunun köşelerindeki diğer iki minare ikişer şerefelidir.

Etrafı pencerelerle çevrelenmiş muhteşem mihrap ince işçilikle oyulmuş ve yontulmuş mermerden yapılmıştır. Geometrik geçmeli, kabartmalı ve altın yaldızlı minberi ile sedef kakmalı kapısı, altın yaldızlı çinileri ve ince duvar işlemeleriyle hünkâr mahfili ayrı birer sanat eseridir. İç mekânın kusursuz akustiği, caminin en kalabalık olduğu zamanlarda bile imamın sesinin kolayca duyulmasını sağlar. Caminin içi 260 pencere sayesinde çok aydınlık ve ferahtır. Pencereler öyle ustaca yerleştirilmiştir ki büyük kubbe sanki havada asılı gibi durur.

Sultanahmet Camii’nde İznik ve Kütahya atölyelerinde imal edilmiş 21.043 adet çini kullanılmıştır. Beyaz zemin üzerine çeşitli renklerle meydana getirilen panolardaki serviler, laleler, sümbüller, nar çiçekleri, üzüm salkımları ve Rumi desenlerin güzelliği ziyaretçileri hayran bırakır.

DİĞER ALTI MİNARELİ CAMİLERİMİZ

Minare sayısını esas alırsak Sultanahmet Camii’nde sonra Cumhuriyet devrinde altı minareli dört cami daha yapılmıştır. Bunlardan Mersin Hazret-i Mikdat Camii 1992’de, Adana Sabancı Merkez Camii 1998’de, İstanbul Arnavutköy’deki Taşoluk Yeşil Camii 2003’te ve nihayet İstanbul Büyük Çamlıca Camii 2019’da ibadete açılmıştır.

Mersin’de bulunan ve halk arasında Muğdat Camii olarak da bilinen Hazret-i Mikdat Camii’nin inşaatına 1987’de başlanarak 5 senede bitirilmiştir. Başlangıçta dört minaresi bulunan camiye 2000’li yıllarda iki minare daha ilave edilmiştir. 83 metre yüksekliğindeki minarelerinin hepsi üçer şerefelidir. Mimarının ismini tespit edemediğim caminin bitişiğindeki Muğdat Dede Türbesi’nde sahabeden hazret-i Mikdat bin Esved’in makam mezarı vardır.

Temeli 13 Aralık 1988’de atılan Adana Sabancı Merkez Camii, Türkiye Diyanet Vakfı ve Sabancı Vakfı tarafından ortaklaşa yaptırılmıştır. Mimarı Yıldız Teknik Üniversitesi 1969 mezunu Mimar Mühendis Necip Dinç’tir. 18 Aralık 1998’de ibadete açılan cami dıştan Sultanahmet, içten Selimiye Camii’ne benzer. Sekiz fil ayağı üzerine oturan 32 metre çapındaki kubbesinin yüksekliği 54 metredir. Ana gövdeye bitişik üçer şerefeli dört minare 99 metre, iç avlunun köşelerindeki ikişer şerefeli iki minare ise 75 metre yüksekliktedir.

İstanbul Arnavutköy’deki Taşoluk Yeşil Camii’nin inşaatına 1994 yılında başlanmış, 2003’te ibadete açılmıştır. Mimarı Fazıl Konuksever’dir. Bayrampaşa Yeşil Camii İlme Hizmet Vakfı öncülüğünde vatandaşlar tarafından yaptırılan cami Sultanahmet Camii’ne benzemektedir. Minarelerinden 100 metre yükseklikteki dördü üçer, ikisi ikişer şerefelidir.

ÜSKÜDAR BÜYÜK ÇAMLICA CAMİİ

İstanbul’un üçüncü, Türkiye’nin beşinci altı minareli camisi olan Üsküdar Büyük Çamlıca Camii’nin yapımına 268 rakımlı Çamlıca Tepesi’nde 19 Mart 2013’te başlanmış, temel atma töreni 6 Ağustos 2013’te gerçekleştirilmiştir. Altı senede tamamlanan cami, 3 Mayıs 2019 Cuma günü büyük bir merasimle resmî olarak ibadete açılmıştır. Altı minareli olmasının yanı sıra, 65 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği, Cumhuriyet tarihinin en büyük camisi olma özelliğine sahiptir. Üçer şerefeli dört minaresi 107,1 metre, ikişer şerefeli iki minaresi 90 metre yüksekliğindedir. Caminin 34 metre çapındaki ana kubbesinin yüksekliği 72 metredir. Fikir projesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ait olan ve İstanbul’un her noktasından rahatça görülebilen caminin mimarı, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi 1988 mezunu Hacı Mehmet Güner’dir.