Bilinen bir hikâyedir… Hırsız Çinli ile imparotorun ‘tohum’ hikayesi… Paylaşmak istedim…
Çin’de haftalardır aç gezen bir bir bahçevan nefsine hakim olamaz ve imparatorun bahçesinden bir armut çalar. Yakalanır tabii ki… Bahçevanı İmparatorun karşısına çıkartıp savunmasını isterler
Hırsız imparatoru görünce, “Değerli efendim, çok açtım, dayanamadım çaldım ve yedim. Beni affetmeniz için size yalvarıyorum. Eğer affedersiniz size paha biçilemez bir armağanım olacak..” İmparator müstehzi bir ifadeyle, “Senin gibi birinde paha biçilemez ne olabilir ki?”
“Hırsız, avucunun içindeki armut çekirdeğini uzatır ve, “Bu çekirdeği ekerseniz bir gün içinde altın meyveler veren bir ağacın yeşerdiğini göreceksiniz.”
İmparator kahkahalar atarak, “Ek o zaman. Altın meyveleri görünce affederim seni” dedi.
Yoksul adam; “Haşmetlim bu tohumu ben ekemem çünkü ben bir hırsızım. Bu tohumu ancak, ömründe hiç çalmamış, başkalarına hiç haksızlık yapmamış, yalan söylememiş biri ekebilir. Tohum o zaman gücünü gösterir, aksi takdirde onu ekeni zehirler, tarif edilemez acılarla öldürür. Sultanım, bu tohumu ancak siz ekebilirsiniz” karşılığını verir.
İmparator bir süre düşündü, sonra sinirli bir şekilde bağırarak, “Ben imparatorum bahçıvan değil, o tohumu başbakan eksin de altın meyveleri görelim.”
Yoksul adam, tohumu başbakana uzatınca başbakan telaşla imparatora dönüp itiraz etti:
“Ben ekim biçim işlerinde çok beceriksizim efendim, sihirli tohumu ziyan ederim. Bence bu tohumu hazinedar başı eksin.” Hazinedar başı da hemen bir bahane buldu ve bu görevi başkasına devretti.
Bir bir orada bulunan herkes sudan sebeplerle tohum ekme görevinden kaçındılar..
Sonra İmparator, doğan sessizliğin içerisinde bir süre düşündü. Başı önünde başbakana, hazinedara ve bütün görevlilere dik dik baktı ve “Haydi bakalım bu hırsız bahçevana tohumun nasıl altın meyve verdiğini hep birlikte gösterip sevindirelim” dedi.
Cebinden bir altın çıkarıp yoksul adamın tutması için attı. Herkesin ceplerinden sessiz sedasız birer altın çıkarıp adama vermesini izledi. Sonra da “Bugünlük bu ders hepimize yeter” dedi.
Ortalığın toz duman olduğu bu çağda tohumu ekecek temiz kimse kaldı mı dersiniz?