Her Ramazan olduğu gibi bu Ramazan’da da Müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’da İsrail zulmü yaşandı. 5 Nisan 2023 günü teravih namazı kılınırken Hamursuz Bayramı bahanesiyle bu mukaddes mabede giren fanatik Siyonistlerin ardından İsrail polisi de camiye postallarla girerek ibadet eden Müslümanların üzerine gaz sıktı. Yetmedi ses bombaları kullandı ve plastik mermilerle ateş etti. Üç yüzden fazla insan yaralandı. En ufak bir direniş gösteren herkes göz altına alındı.

Dört yüz civarında Filistinlinin göz altında olduğu haberleri geliyor.

EN ALÇAK İŞ

Bu dünyada zalimlerin icra ettiği en iğrenç ve en alçak işlerden biri, sadece Allah’a ibadet etmek üzere mabetlerde bulunan insanlara uyguladıkları zulümdür. Dinimiz bu hususta insanları, Yahudi, Hristiyan veya Müslüman diye ayırmamıştır. Kendi inancına göre havralarda ve kiliselerde ibadet eden insanlara, tarihin hiçbir döneminde dokunulmamıştır. Bu konuda nazil olmuş ayet-i kerimeler olduğu gibi Peygamber efendimizin kesin emir ifade eden hadis-i şerifleri vardır. Peygamberimizin Medine’de kurduğu ilk İslam devletinden itibaren daima bu emirlere uygun davranılmıştır. Mesela hazret-i Ömer’in Kudüs’ü fethettiği zaman diğer din mensuplarına verdiği emanname yani güvence metni elimizdedir. Aynı şekilde Fatih Sultan Mehmed Han’ın İstanbul’u ve Bosna-Hersek’i fethettiğinde yayınladığı emannamelerde de başka dinlerden olan halka ve bunların ibadethanelerine hiçbir şekilde dokunulmayacağı kesin bir dille ifade edilmiştir.

ZALİM İSRAİL

İsrail Devleti, Amerika Birleşik Devletleri’nin de desteğini alarak Filistinli Müslümanlara uyguladığı vahşetten kurulduğu günden beri hiç vazgeçmedi. İnsanları haksız yere yaralamak ve öldürmek kendi dinlerinde de yasak olduğu hâlde Filistin halkı, İsrail zulmü altında yıllardan beri inim inim inlemektedir. Hele bu defaki Mescid-i Aksa baskınlarının çok daha iğrenç bir sebebi olduğu görülmektedir. Mescid-i Aksa İmamı İkrime Sabri, son zamanlarda baş gösteren kendi iç karışıklıklarını bastırmak ve dikkatleri başka yere çekmek amacıyla İsrail hükûmetinin böyle iğrenç bir plan uyguladığını söyledi.

DÜNYADAN TEPKİ YAĞDI

İsrail’in mübarek Ramazan günlerinde Mescid-i Aksa’ya baskınlar düzenleyerek Filistinli Müslümanlara uyguladığı bu vahşet, özellikle Müslüman dünyasından büyük tepki gördü. Fas’tan Malezya’ya kadar çeşitli devletler kınama mesajları yayınladılar. Pek çok şehirde protesto mitingleri düzenlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada “Müslümanların ilk kıblesine yönelik alçak eylemleri kınıyor, saldırıların bir an önce durdurulması çağrısında bulunuyorum. İsrail yönetiminin tüm ikazlara rağmen estirdiği şiddet dalgasının arkasında içeride yaşadığı sıkışmışlığın yattığı anlaşılıyor. İsrail polisinin uyguladığı zulüm ve provokasyon siyasetidir. Türkiye bu saldırılar karşısında asla sessiz kalamaz. Mescid-i Aksa bizim kırmızı çizgimizdir. Filistinli kardeşlerimiz asla yalnız değildir.” ifadelerine yer verdi. Birleşmiş Milletler’den yapılan açıklamada ise Genel Sekreter Antonio Guterres’in, İsrail güvenlik güçlerinin şiddet uyguladığı görüntüleri dehşet verici ve şok edici olarak nitelendirdiği belirtildi.

İSRAİL NASIL KURULDU?

Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlılar Kudüs’ten çıkıp 11 Aralık 1917’de İngilizler girince, 1200 senelik bu mübarek İslam beldesindeki dört asırlık Osmanlı huzur dönemi de sona erdi. 1917’de İngiliz Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour, Siyonist lider Baron Edmond James de Rothschild’e hitaben yazdığı mektupta, Filistin’de bir Yahudi devletinin kurulmasını İngiltere’nin destekleyeceğini bildirdi. Bu deklarasyona güvenen Yahudiler Filistin topraklarına süratle yerleşmeye başladılar. 1918 yılında İtalya, Fransa ve hemen ardından ABD bu deklarasyonu destekleyeceklerini açıkladılar. 1922 yılında Filistin’deki Yahudi nüfusu 83 binden 467 bine çıktı. 1947 yılına gelindiğinde bölgeyi elinde tutan İngiltere, Filistin toprakları üzerindeki çatışmaları sonlandırmak için Birleşmiş Milletler’e müracaatta bulundu. Ancak İngilizler Birleşmiş Milletler’deki oylamayı beklemeden 15 Mayıs 1948’de Filistin manda idaresinin sona ereceğini deklare etti. Bunun üzerine 14 Mayıs 1948 tarihinde Yahudiler İsrail devletinin kurulduğunu ilan ettiler.