Yine bize yol gösterecek, ışık olacak bir kıssadan hissesiyi ilkeli köşemde sizlerle paylaşmak istedim.
Muazzam bir ders kaynağı, anlayabilene, okumak isteyene.
Japon mimarlardan biri evini baştan aşağı yeniliyordu. Tamirat esnasında söktüğü kapılardan birinin duvarla irtibatlı bölümünde, iç kısımda, iki tahta arasında sıkışıp kalmış bir kertenkele gördü. Biraz daha dikkatlice bakınca kertenkelenin canlı olduğunu fark etti.
Onu oradan kurtarmaya çalışırken bu kez kertenkelenin bir ayağından duvara çivilenmiş olduğunu gördü.
"On yıl önce yapılan eve kapısı takılırken dışardan çakılan bir çivi, o an kapıyla duvar arasında bulunan kertenkelenin ayağına isabet etmiş olmalı" diye düşündü japon mimar.
Peki nasıl olmuştu da bu kertenkele, bir santim bile kıpırdayamadığı bu karanlık duvar boşluğunda on yıldır canlı kalmayı başarmıştı?
Mimar, tamirat işlerini bir kenara bırakarak kertenkeleyi izlemeye başladı. Bu kertenkelenin sadece havayla beslenmediğine göre, bunca yıl yaşamını nasıl sürdürebildiğini merak ediyordu.
Bir süre sonra duvar boşluğunda bir hareket oldu Japon mimar, nereden çıktığını fark etmediği başka bir kertenkelenin geldiğini gördü. Gelen kertenkele, yerinden kıpırdamayacak halde olana ağzından yiyecek taşıyordu. Bu kertenkele diğerinin belki annesiydi, belki eşi, belki de arkadaşı.
Kim bilir?
Ama bilinen bir şey var ki aralarındaki güçlü sevgi, birinin bıkıp usanmadan diğerini hayatta tutabilmek için ona yiyecek taşımasına neden olmuştu.
Hayat şartlarının bir şekilde sevgiyi ve sevmeyi unutturduğu bu zamanda insanların arasında böylesi bir sevgiye rastlamak o kadar zorki!
Allah kimseyi bir başkasına muhtaç etmesin! Ama öyleki herkese yanıbaşında onu böylesi seven dost, eş, akraba nasip etsin.
Bilinen bir doğa kanunu vardır. ‘Ne ekersen onu biçersin.’ Ayna Kanunu. Kim nasıl davranırsa aynı hareket yansır, aynı hareket ile karşılaşır.
Kayıtsız ve duyarsız kaldığın her şey de bir gün sana aynı şekilde kayıtsız, duyarsız kalır.
Evrenin yasaları ve kanunları asla değişmez.
Kıssadan hisse…
İlkeli Söz; Azalıyor insan! Kimi ailesinden eksiliyor, kimi dostlarından, kimi sağlığından. Kimi sadeleşmek diyor adına, kimi rest çekmek, kimi kadere boyun eğmek. Hep bir mücadele hep bir telaş içindeyiz hepimiz. Başımıza gelen ne varsa sütten çıkmış ak kaşık misali aradığımız suçlular hep başkalarıdır nedense. Biz suçlu olamayız! Suçlarız. İyilikleri sahiplenir, kötülükleri kusarız…