Türk spor ve kültür mirasının en köklü etkinliklerinden biri olan Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri, 664’üncü yılında, 4-6 Temmuz 2025 tarihlerinde Edirne Sarayiçi Er Meydanı’nda gerçekleşecek.

UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde yer alan bu eşsiz organizasyon, asırlardır devam eden gelenekleriyle Türk güreşinin ruhunu yaşatmaya devam ediyor. 6 Temmuz 2025 Pazar günü, final müsabakaları ve ödül töreniyle doruğa ulaşacak olan bu etkinlik, binlerce güreş severi bir araya getirecek.
Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin kökeni, 1360’lı yıllara, Orhan Gazi dönemine uzanıyor. Rivayete göre, Rumeli fethi sırasında mola veren 40 akıncı, dinlenirken güreşe tutuşur. Ali ve Selim adlı iki kardeş, saatlerce süren mücadelede birbirini yenemez ve sonunda hayatlarını kaybeder. Yoldaşları, onları bir incir ağacının altına gömer. Yıllar sonra aynı bölgeye gelen akıncılar, mezarların yanında gür bir pınar görür ve bu bölgeye “Kırkpınar” adını verir. 1362’den itibaren bu iki yiğidin anısına düzenlenen güreşler, dünyanın en eski spor organizasyonlarından biri olarak kabul ediliyor.
Bir başka görüşe göre, Kırkpınar Güreşleri, Türklerin Edirne’yi fethetmesinden çok önce, 1261 yılında Sarı Saltuk tarafından başlatılmıştır. Sarı Saltuk’un Edirne’yi Bulgarlardan almasıyla başlayan bu gelenek, Osmanlı döneminde I. Murat tarafından kurumsallaştırılmıştır.
Kırkpınar, yalnızca bir spor müsabakası değil, aynı zamanda köklü ritüelleriyle bir kültür şölenidir. Pehlivanlar, manda veya dana derisinden yapılan “kıspet” giyer ve vücutlarını zeytinyağıyla kayganlaştırır. Bu, güreşi hem daha zorlu hem de stratejik bir hale getirir. Güreş öncesi yapılan “peşrev” hareketleri, pehlivanların kaslarını ve ruhlarını müsabakaya hazırlarken seyircilere görsel bir şölen sunar. Cazgırların, “Pehlivan geliyor! Yiğidin harman olduğu yerden geliyor!” seslenişiyle başlayan güreşler, davul ve zurna eşliğinde renkli bir atmosferde gerçekleşir.
Kırkpınar’da 14 farklı boyda mücadele eden pehlivanlar, miniklerden başpehlivanlara kadar geniş bir yelpazede yarışır. 2025 yılında, 826 pehlivanın katılımıyla, 40 başpehlivan er meydanında kol bağlayacak. Bu yıl, Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu’nun 2023’te başlattığı CW Enerji Türkiye Yağlı Güreş Ligi kapsamında, ilk 32’ye giren başpehlivanlar doğrudan, ilave 8 başpehlivan ise lig puan sıralamasına göre turnuvaya katılacak.
Bu yılki organizasyon, Edirne Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu ve Kırkpınar ağalığının desteğiyle düzenleniyor. Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın, Kırkpınar’ın sadece Edirne’nin değil, tüm Türkiye’nin ortak mirası olduğunu vurgulayarak, “664. Kırkpınar için şimdiden hazırlıklarımıza başladık. Tüm güreş severleri 4-6 Temmuz’da Edirne’ye davet ediyorum” dedi.
Son iki yılın başpehlivanı Yusuf Can Zeybek, 2025’te de şampiyonluğu kazanırsa, altın kemerin ebedi sahibi olacak. En son 1997’de Ahmet Taşçı bu unvana ulaşmıştı. Başpehlivanlık ödülünün 2024’te 550 bin TL olduğu düşünüldüğünde, bu yıl da benzer bir ödül bekleniyor, ancak resmi rakam henüz açıklanmadı.
Festival, güreş müsabakalarının yanı sıra konserler, halk oyunları ve geleneksel törenlerle de zenginleşiyor. 1 Temmuz’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası, 2 Temmuz’da Trakya Ritim Grubu ve Aydilge gibi sanatçıların konserleri Sarayiçi’nde izleyicilerle buluşacak.
Kırkpınar, Edirne’yi bir spor merkezi olmanın ötesinde, kültürel ve turistik bir cazibe noktasına dönüştürüyor. Otellerde doluluk oranları artarken, yerel esnaf da bu dönemi ekonomik bir fırsat olarak değerlendiriyor. Balkanlar’dan gelen izleyicilerle uluslararası bir buluşma noktası haline gelen Kırkpınar, Türk güreşinin dünyaya tanıtılmasında önemli bir rol oynuyor.1. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri, 6 Temmuz 2025’te final müsabakalarıyla Türk spor tarihine bir kez daha damga vuracak. Asırlık gelenekleri, pehlivanların kıyasıya mücadelesi ve Edirne’nin eşsiz atmosferiyle Kırkpınar, Türk kültürünün yaşayan bir efsanesi olmaya devam ediyor.