Galatasaray, Ziraat Türkiye Kupası’ndaki ilk adımını, özellikle ilk yarıda kısmi bir rotasyonla sahaya sürdüğü kadrosuyla, zorlanmadan attı.

Başakşehir gibi disiplinli ve tecrübeli bir rakibe karşı alınan bu galibiyet, sadece skor değil, gelecek adına çok daha değerli kazançları da beraberinde getirdi: Ahmed Kutucu ve Arda Ünyay.

Okan Buruk, sakatlar ve Afrika Kupası nedeniyle elde olmayan eksikler dışında, kupa için düşünülebilecek ölçüde bir kadro rotasyonuna gitti. İlk yarıda sahaya çıkan bu ekip, klasik Galatasaray futbolunun temel taşı olan “ön alan baskısını” hiç taviz vermeden uyguladı. İstatistiklerde topa sahip olma oranı Başakşehir lehine görünse de, asıl önemli olan bu topun nerede ve nasıl kullanıldığıydı. Galatasaray'ın baskısı, rakibini üçüncü bölgede sıkıştırarak anlamlı pozisyonlara odaklandı.

Ve bu sistem içinde, beklenen isimler parladı. Ahmed Kutucu, uzun süredir kulübede bekleyen ama fırsat bulduğu anda sözü golle yazan bir oyuncu olduğunu bir kez daha hatırlattı. Attığı gol, göründüğünden çok daha zor bir vuruştu: Ceza sahasına akıllıca dalış, iki rakibin arasından topu sıyırıp çekme ve soğukkanlı bitiriş… Bu, ona duyulan güveni tazeleyen, “ihtiyacım var” diyen bir gol oldu.

Savunmada ise Arda Ünyay, istikbal vadeden ciddiyeti ve sakinliğiyle dikkat çekti. Başakşehir’in Shomurodov, Gürler ve Davidson gibi tecrübeli hücum hattı karşısında soğukkanlı ve yerinde müdahaleleriyle güven verdi. Stoperde derinlik ve gelecek için önemli bir alternatif olabileceğinin sinyallerini verdi.

Maçın bir diğer önemli yanı, transfer döneminde geleceği sorgulanan bazı isimler için bir “sınav” niteliği taşımasıydı. Bu anlamda, özellikle Kutucu ve Arda, bu fırsatı değerlendirerek ellerinden geleni yaptılar. Icardi’nin fazla etkili olamadığı, Başakşehir’in de net pozisyonları kaçırdığı bir maçta, galibiyeti getiren asıl unsur, takımın kolektif yüksek tempoda mücadele azmi ve gençlerin sorumluluk alabilmesiydi. İlk yarının belki de en önemli pozisyonu Shomurodov'un kaçırdığı gol. İnanılır gibi değil. Kale bomboş, en yakın defans birkaç metre uzakta ama çok kötü vurdu.

Sonuç olarak; Galatasaray sadece kupada bir galibiyet almadı. Aynı zamanda, sezonun zorlu maratonunda ihtiyaç duyulabilecek kadro derinliğinin varlığını test etti ve genç yeteneklerin sahada “oynadığını” gördü. Bu, bir lig mücadelesi gibi çekişmeli geçen kupa maçından alınabilecek belki de en değerli ders. Rotasyon cesareti, doğru yönetildiğinde sadece skora değil, takımın geleceğine de hizmet eder. Galatasaray, dün gece tam da bunu başardı.