Bu gece ilginç ama Fenerbahçe’lilerin bildikleri tekrarla gelişen bir maç oldu. İnönü stadında daha evvel 2-0’dan geri dönmüştü kanarya. Bu maçta o tarifeye uydu.

Maçın ilk 25 dakikasında etkisiz ve Beşiktaş baskısına karşı koyamadı Fenerbahçe. Bu baskı kalesinde 5 şut ve 2 golle sonuçlandı.

Ardından Orkun Kökçü’nün amatörce hatası kırmızı kart getirdi ve maçta tüm dengeler değişti.

Kırmızı kartı direkt vermedi hakem Ali Yılmaz. VAR müdehalesi ile geldi kart. Oysa pozisyona yakındı ve bir evvelki akşam Galatasaray Trabzonspor maçında benzeri yaşanmıştı.

Tabi bu arada Beşiktaş’ın daha evvel Fenerbahçe’yi 10 kişiyle yenebildiğini de hatırlatayım. Bu şu demek, Fenerbahçe kötü olunca 10 kişiye de yeniyor. İyi oynamaya çalışıp çabaladığında ise 2-0’dan dönebiliyor! Sapla samanı karıştırmasın rakipler!

Sergen Yalçın’ın belki de takımının gücünü bilip kırmızı kartı kaldıramaması, sahaya girip pet şişe tekmelemesi onun da atılmasını sağladı.

Zaten maç o dakikadan sonra döndü. Özellikle ilk yarı kalan dakikalarda Fenerbahçe baskısı etkili oldu. İsmail ve Asensio ile gelen gollerin yanında kaçan denemeler ve verilmeyen Kerem Aktürkoğlu penaltısı ile bitti devre.

Kırmızı karttan sonra Fenerbahçe maçın kalan uzatma dahil 80 dakikada 23 şut gönderdi Beşiktaş kalesine. Bu istek ve etkili oyunun göstergesi.

Fakat ikinci yarı oynana oyunda o ilk yarının sonlarındaki istek yoktu. Sanki maçta 3-2 öndeymiş gibi oynayan bir Fenerbahçe izledik.

Evet kaçan pozisyonlar oldu.

Nesyri, İsmail, Skriniar neredeyse karşı karşıya pozisyonları değerlendiremedi. Jhon Duran’ın hatasını telafi için yaptığı pres ve önünde kalan topa üst düzey vuruşu maçı getirdi.

Yine de 83. dakikada gelen gol bir lütuf gibiydi. Kenar oyuncuları Kerem ve Nene çok etkili olamayınca Nesyri oyunda kayboluyor. Ceza sahası dışında arayışlara giriyor ve bu çaba oyuncuyu tüketiyor. Dolaysıyla gol girişimi orta alandan gelen İsmail, Asensio, Talisca, Alvarez gibi isimlere kalıyor.

İkinci yarı oyundaki durgunluğu biraz da Asensio - Talisca ikilisinin aynı anda sahada olmasıyla ilişkisi olduğunu düşünüyorum. İki oyuncu da işin ofansif yönüne yatkın. Takım savunması adına negatif etkileri oluyor.

Yenen 2. gol Asensio’nun baskıda Alvarez’e döndüğü topun kaptırılışı ile geldi. İlk golde de topu kaptıran yine Alvarez oldu. Belli ki Beşiktaş buna çalışmış.

Yine de maçı getiren Edson ve İsmail’in ekstra oyunu oldu. İsmail Tedesco sonrası bambaşka bir seviyeye çıktı. Bunda hocanın oyuncuya verdiği güven ve İsmail’in hücuma daha yatkın ve yakın konumlandırılmasının payı büyük.

Beşiktaş’lıların hakeme sallayıp 5 olacaktı maç demesi tuhaf. Maçların 90 dakika olduğunu unutuyorlar. Ve onları sosyal medyada galeyana getiren Galatasaray’lılara kanmaları da ilginç. Daha bir gün evvel Trabzon’un gördüğü kırmızıyı hatırlatmak isterim. Ve Galatasaraylı oyunculara çıkmayan sarı kartları..

Bu maçta da hakem tarafından hakkı yene Fenrbahçe oldu ama galibiyetin hakemle geldiği algısı yaratılıyor. Tedesco’nun çabaları, takımın bütünleşmesi ve Sadettin Saran ile dönen şans zorlu fikstürden çıkan Fenerbahçe yaralarını sarmaya devam ediyor.

Maçın Üçlüsü

Skriniar - İsmail Yüksek - Jhon Duran

Hakeme gelince.

Ali Yilmaz ilk derbisinde ezildi.

Beşiktaş aleyhine tek hatası Oostervolde’ye vermediği sarı karttı. Fakat Fenerbahçe’nin 2 penaltısı yine güme gitti.

Kerem’in pozisyonunu VAR nasıl atlar? Jhon Duran’ın itilişinde Gökhan Sazdağı’na bakınca penaltı olduğunu net şekilde anlayabiliyorsunuz zaten! Ha keza kırmızı kartta da Orkun eyvah diyen bir vücut dilindeydi.