Bu akşam Fenerbahçe Konyaspor’u iyi bir oyun ve 4 golle geçti. Brann maçında da yine bol gollü bir maç izletmişti Tedesco ve oyuncuları. Tabi başlıktaki sözler oynanan oyun kadar önemli. Maçın hakemi Ozan Ergün’ün “VAR verdi ben ne yapabilirim” demesi inanılmaz bir skandaldı.

Fenerbahçe son maçları topa sahip ve oyunu kuruyorken iki stoperin arasına Edson’u sokarak oynuyor. Bu da kenar beklerinin daha ofansif hareketlenmesini ve hücumcular Kerem ve Asensio’nun merkeze kaymasını sağlıyor. Bu oyundaki ön alan üstünlüğü gol olarak geri dönüyor. Tabi bu oyunda Mert Müldür ve Archie Brown’ın güçlü fizikleri ve git gel potansiyelleri önemli bir etken.

İzlediğimiz oyunda iki stoperin arasına Edson’un girmesi kadar önemli bir diğer husus kaleci Ederson’un bir stoper gibi geri hattaki pas kalitesi ve oyun gücünü yükseltmesi. Yaptığı 6 isabetli uzun pas oyunu ve takımı rahatlatıyor. Bu akşam 5 kurtarış yapan Brezilyalı takıma ve taraftara büyük güven veriyor.

Maça iyi başlamak Fenerbahçe için değerli. Çünkü son dönem hep geri düşüp geçme çabasına girip fazla efor sarf ediyordu. Bu sezon bir Süper Lig maçının ilk yarısında en fazla isabetli şut çeken (8) ve en yüksek beklenen gol değeri üreten (2.53 xG) takım Konyaspor karşısındaki Fenerbahce oldu.

Tabi bu etkili ilk yarının görünmez kahramanı Fred’i de unutmayalım. Geçişleri şahane yapıyor Fred. Önünde Asensio konforu da o geçişlere sonuç sağlıyor.

Domenico Tedesco geldiği andan bu yana toplanan 29 puan ve bir çok istatistikte lig lideri Fenerbahçe. Hakkıyla hazırlık kampı yapamamış takımı bu noktaya taşımak büyük iş. Hele ki böyle kaoslu bir camiada ekstra bir olay bu.

🧩 En fazla puan toplayan takım: 29 puan
⚽ En çok gol atan takım: 30 gol
🔋 Toplamda en çok şut çeken takım: 246 şut
🎯 En fazla isabetli şut çeken takım: 98 şut
📊 En çok gol beklentisi üreten takım: 27.6 xG

Fenerbahçe Normal tipik bir dörtlü ile oynuyor geride, iki tane aktif 6 numara ile başlanıyor.

Ve sistem ne tarz beklerle oynandığına göre değişiyor.

Kullanılan tek bir sistem yok. Zaman zaman 4-3-3, bazen 4-2-3-1 oynanıyor, bazen 4-4-2, bazen de Plzen'de olan gibi 4-2-2-2 yi görüyoruz sahda. Takımın bu anlamda esnek olması güzel ve efektif. Bu çoklu diziliş biraz da rakibe göre oynandığını gösteriyor.

Maçın ikinci yarısında ise daha rolantideydi Kanarya. Hafta içi oynanan Brann maçı yorgunluğu ve sakatlık riskleri düşünüldüğünde kabul edilebilir bir durum.

Topu rakibe verip hızlı atak ile geçiş oyunu ile karşıladı oyunu. Atılan 4. gol böyle geldi. Oyuna sonradan giren Bartuğ’un Asensio’ya pası, Asensio’nun Oğuz’a pası futbola ve göz zevkine hitap ediyor. Sonrasında bence Alex kadar etkili oyun aklı olan Asensio’nun takibi ve golü oldu.

Başta dediğim gibi ofansif bekler olunca merkeze akan kenar hücumcuları rakip savunmayı da kalabalık hücum hattıyla bocalatıyor.

Talisca son 2 maçta attığı 5 golü ile yıldızlaşırken skora yatkınlığı ve kaliteli imza vuruşları ile taraftarı mest etti. Bazı gereksiz vuruşlara kızıyoruz ama o gollerin mimarı da o vuruşlar.

Hakeme gelince. Ozan Ergün maç içinde ekranlara yakalandı. “Ben vermedim var verdi ne yapabilirim.” Çok ama çok büyük bir skandal. Maçları artık VAR yönetiyor dediğimde bana kızıyordu insanlar. Emin olun derbilerde “taç” atışlarını bile öksürükler hapşırıklarla VAR yönlendiriyor.

Ozan Ergün’ün penaltıyı sahada vermesi gerekirdi. Görüyor ama özgüvensiz olduğu için devam ettiriyor. Var girdi ve kararı düzeltti.

Archie Brown’ın sakatlandığı pozisyonda çıkmayan kart ve Bartuğ bileğe bastığı anda çıkmayan belki de kırmızı kart bu hakemin ne denli kötü olduğunu göstermez mi??

Maçın Üçlüsü

Asensio - Talisca - Ederson