Futbol piyasasında transfer sezonunun başlamasıyla hareketlilik hat safhada. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş kadrolarını güçlendirmek koruyabilmek ve başarılara ulaşabilmek için yüklü harcamalar yapıyor.

Geçmiş yıllarda oyunculara sözleşme harici bedeller ödendiğini paralarını alamayan oyuncuların CAS mahkemesine gittiğinde gerçek rakamların ortaya çıkmasıyla öğrenmiştik. Hiç kimse bir şey yapmadı bu konular için unutuldu halının altına süpürüldü kapandı gitti.

Türkiye futbol federasyonu İbrahim Hacıosmanoğlu başkanlığında bu sezondan itibaren tek tip sözleşme yapılacağını açıklamıştım. Adaletsizliğe uğrayan doğru hareket etmeye çalışan limitlerini bilen ve hatta bazen limitler sebebiyle transfer yapamayan camialar bu açıklamaya çok sevindi.

Fakat öyle bir şey oldu ki TFF başkanı Hacıosmanoğlu tek tip sözleşmenin bir sezon için ertelendiğini duyurdu. Yani bu sezon değil gelecek sezon yürürlüğe girecek.

İşte futbol dünyamızda ki saçmalıklar tam da böyle ertelenen kararlar affedilen vergiler yurt dışında mahkemelerde çok daha yüksek bedel alan futbolcuların davaları ve taraflı hakem kararları taraflı disiplin kurulu yorumlarıyla bir adım gidemiyor.

Şimdi gündemde olan Galatasaray Osimhen transferi ve ödenecek 75 milyon Euroluk bonservis bedeli herkesi şaşkına çeviriyor. Şampiyon olan takım Süper Lig’de 12 13 milyon Euro kazanç sağlıyor. Varın oradan anlayın durumu.

Diğer taraftan Fenerbahçe Bissouma için istenen 23 milyon Euro’yu çok buluyor, Asensio, Skriniar’a istenen 19 milyon Euro’ya pazarlık yapıyor. 15 gün sonra Şampiyonlar ligi elemesi varken bu paraları vermeye tereddüt ediyor!

Diyeceksiniz ki Galatasaray doğru olanı yapıyor Fenerbahçe yanlış yapıyor. İşte bence sorun burada. Bankalar Birliği’nden çıkmayan takımların teminat mektubu verme şansı yok bankalar Birliği’nin onayı gerekir. Galatasaray Napoli'ye teminat mektubu verebiliyor.

Diğer taraftan dünyaca ünlü Chobani yoğurtlarının sahibi Türk iş insanı Hamdi Ulukaya Fenerbahçe sponsor olup yıllık 29 milyon $ bedel ödeyecek diye tüm medya hatta Fenerbahçeliler rakip taraftarların ırkçı gazlamalarıyla birbirine giriyor, gündem bu oluyor.

Osimhen’in 75 milyon eurosunu, TFF’nin koyduğu limitleri ve ödenecek yıllık maaşları konuşan yok. Ben demiyorum ki Galatasaray Osimhen’i almasın. Alsın tabii ki Avrupa’da başarı için iyi oyunculardan kurulmalı Türk takımları. Fakat bir eşitlik bir denetim bir doğruluk olmak zorunda geçen sene yaşanan sponsor skandalları ilerdeki inandırıcılığı olmayan bedeller olmadan eşit şartlarda yarışmak mümkün olmalı.

İşin sonunda Türkiye Futbol Federasyonu’nun kimin federasyonu olduğunu neden doğru adımlar atma çabasındayken birden bu doğru adımlardan vazgeçtiğini neye hizmet ettiğini sorgulamak tüm sporseverlerin ve biz basın mensuplarının görevi tek tip sözleşmenin kaldırılmasının kime yararı olabilir. Olsa olsa kulüplerin gerçeğe uygun olmayan rakamlar yan gelirler üreterek oyunculara ödediklerinden az vergi ödemelerine yararı olabilir.

Bence TFF bir an evvel kulüplere sıkı denetim getirmeli limitlerin aşılmasını engellemeli ve yıllardır ihtiyaç duyduğumuz adaleti sağlamalı.

Sağlayamadığı içindir ki yazının başlığını KİMİN TFF’si yazdım. Adaletin olmadığı sporun kazananı neyi kazanmıştır?