Bugün 20 Temmuz. Türk milletinin yüreğinde sıcak bir heyecan, kıvanç dolu bir gururla andığımız o kutlu gün… "Ayşe tatile çıktı" şifresinin ardından Kıbrıs semalarında dalgalanan bayrağımızın gölgesinde, bir halkın yeniden doğuşunun destanı yazıldı.

1974’e dek Kıbrıs Türk’ü, EOKA’nın zulmü altında inledi. Yıllarca süren katliamlar, baskılar, insanlık dışı muameleler… Ada, Yunanistan’a ilhak hayaliyle yanıp tutuşanların elinde bir kan gölüne dönmüştü. Türk köyleri basılıyor, masumlar katlediliyor, çocuklar yetim kalıyordu. Dünya, bu zulme sessiz kaldı; ancak Türkiye asla!

Rahmetli Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan’ın cesur kararı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin asil duruşuyla birleşti. 20 Temmuz 1974 sabahı, Mehmetçik’in çizmeleri Kıbrıs topraklarına barışı, özgürlüğü ve insanlık onurunu taşıdı. O gün, yalnızca bir askerî harekât değil, bir varoluş mücadelesiydi. Türk’ün azmi, Yunan cuntasının ve EOKA’nın zulmüne set çekti. Kıbrıs Türk’ü, artık yalnız olmadığını biliyordu; Anavatan, onlar için gelmişti.

Bugün, bu kutlu günde, sadece bir zaferi değil, aynı zamanda insanlık adına verilen bir mücadeleyi yâd ediyoruz. Barış Harekatı, Türkiye’nin mazlumların yanındaki asil duruşunun simgesidir. Kıbrıs’ta yaşayan soydaşlarımızın gözlerindeki minnettarlık, bu topraklar için dökülen şehit kanlarının kutsal emanetidir.

Ne mutlu bize ki, böyle bir tarihin mirasçılarıyız. 20 Temmuz ruhu, sadece geçmişte kalan bir anı değil, bugün de Türkiye’nin dünyaya verdiği bir mesajdır: Zulme asla geçit yok!

Şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz. Ruhları şad, mücadeleleri daim olsun…

– Adanın hür gökyüzü altında, Türk’ün gururu asla solmasın!