Alanyaspor, sahaya çıktığı andan itibaren net bir stratejiyle oynadı: savunmaya yaslanmak, disiplini korumak ve kontrollere çıkmak. Fenerbahçe ise bu organize savunma karşısında adeta bocaladı.

İlk yarı boyunca geriye yaslanmış bir takımı açmanın yollarını arayamadı, hücumun değişik varyasyonlarını deneyemedi. Sahada, ceza sahasına girdiğinde ne yapacağını bilemeyen, kararsız oyuncular vardı. Net bir gol pozisyonunun çıkmaması şaşırtıcı değildi.

Savunmada sabırla bekleyen Alanyaspor ise bulduğu ilk fırsatta, çabuk atağını golle taçlandırmasını bildi. İbrahim’in süratini ve soğukkanlılığını golle taçlandırması, iki takım arasındaki mentalite farkını gözler önüne seriyordu.

İkinci yarıya daha etkili başlayan Fenerbahçe, baskısını kademeli olarak artırdı. En-Nesyri’nin direkten dönen şutu ve artan hücum dalgaları, maçın gidişatını sarı-lacivertlilere çevirmişti. Tam da bu noktada, tüm momentum değişmişken, kazanılan penaltı bir dönüm noktası olabilirdi. Ancak Talisca’nın topu kalecinin üstüne vurması, stadı tam bir sessizliğe gömdü. Penaltı vuruşundaki bu hata, oyunun kaderini bir kez daha değiştirdi. Öyle ki, bu andan sonra bir daha penaltı atışına çıkacak oyuncunun bir süre bu görevi üstlenmemesi gerektiği bile tartışılır hale geldi.

Teknik adam Tedesco’nun ikinci yarıdaki müdahalesi, oyunun önündeki tıkanıklığı bir nebze açtı. İrfan Can Kahveci’yi alıp Szymanski’yi sola çekmesiyle Portekizli sol bek Semedo’nun önü açıldı ve takım daha etkili hücum organizasyonları kurabildi. Ancak tüm bu çabalar, son dakikalarda yaşanan inanılmaz bir hata ile heba oldu.

Kaleci İrfan Can Eğribayat’ın, Alanyaspor’a karşı son dakikada yediği kafa golündeki hatası, gerçekten inanılmazdı. Bu hata, sadece bir maçın değil, belki de bir sezonun kaderini etkileyecek cinstendi. Bir kaleci için en kritik anlarda soğukkanlılık ve konsantrasyon her şeyden önemlidir. Ne yazık ki, bu gece o konsantrasyon sağlanamadı.

Sonuç olarak; Fenerbahçe, bu maçta sadece rakibe değil, kendi kararsızlığına, fırsatları değerlendiremeyen oyun anlayışına ve kritik hataların kurbanı oldu. Futbol, böylesine ince çizgiler üzerine kurulu bir oyun. Bir penaltıyı gole çevirememek, bir kaleci hatası… Kulüplerin kaderi bazen işte bu anlarda şekilleniyor. Fenerbahçe’nin önünde, bu beraberlikten çıkarılması gereken çok ders var.