19 Mayıs 1919, Türk milletinin kaderini değiştiren bir dönüm noktasıdır. Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a ayak basmasıyla başlayan bu süreç, sadece bir karaya çıkış değil, aynı zamanda emperyalizme ve işgale karşı bir diriliş manifestosudur.

Onun 21 Mayıs 1919 tarihli raporunda ortaya koyduğu tespitler, bu mücadelenin ne denli stratejik ve haklı bir zeminde yürütüldüğünü gösterir.

Bölgedeki Kaos ve Mustafa Kemal’in Analizi

Mustafa Kemal Paşa’nın raporunda dikkat çeken en önemli husus, bölgedeki asayişsizliğin arka planıdır. Seferberlik döneminde ortaya çıkan Müslüman, Rum ve Ermeni çetelerinin başlangıçta siyasi amaç taşımadan eylemler yaptığı, ancak zamanla Rum ve Ermeni çetelerinin ayrılıkçı faaliyetlere yöneldiği belirtilir. Özellikle Rus işgaliyle birlikte bu grupların dış destek alması, bölgedeki istikrarsızlığı artırmıştır.

Rum çetelerinin Pontusçuluk idealiyle taşkınlıklarını artırması ve Samsun’daki Rum Metropoliti Germanos’un bu hareketi yönlendirmesi, bölgedeki gerilimin temel nedenlerinden biridir. Fransız Jandarma Subayı Favra’nın da doğruladığı gibi, Rumların Müslümanlara yönelik şikâyetleri abartılı raporlarla uluslararası kamuoyuna sunulmuş, bu da bölgedeki gerginliği tırmandırmıştır.

Müslüman Halkın Direnişe Zorlanışı

Rum çetelerinin saldırıları karşısında yerel hükümetin yetersiz kalması, Müslüman halkı kendi savunma mekanizmalarını oluşturmaya itmiştir. Mustafa Kemal’in tespitine göre, Müslüman çeteler siyasi bir amaç taşımamakla birlikte, Rum saldırılarına karşı savunma amaçlı örgütlenmişlerdir. Bu durum, Anadolu’da bir milli direniş ruhunun filizlenmeye başladığının da göstergesidir.

19 Mayıs’ın Anlamı: Teşhis ve Tedbir

Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışı, sadece bir görev icabı değil, aynı zamanda milletin derdine çare arayışının bir sonucudur. Raporunda belirttiği gibi, kısa sürede bölgedeki sorunları tespit etmiş ve çözüm önerilerini ilgili makamlara sunacağını ifade etmiştir. Bu yaklaşım, onun ileri görüşlülüğünü ve örgütleme kabiliyetini ortaya koyar.

19 Mayıs, bu nedenle sadece bir başlangıç değil, aynı zamanda Türk milletinin kendi geleceğini tayin hakkını elde etme kararlılığının simgesidir. Mustafa Kemal’in Samsun’da attığı adım, Erzurum ve Sivas kongreleriyle devam edecek, nihayetinde “Ya istiklal, ya ölüm!” parolasıyla Kurtuluş Savaşı’na dönüşecektir.

 19 Mayıs Ruhu ve Bugün

Bugün 19 Mayıs’ı anarken, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bıraktığı en büyük miras, milli birlik ve mücadele azmidir. Onun Samsun’daki tespitleri, problemleri doğru analiz etmenin ve çözüm üretmenin ne denli hayati olduğunu gösterir.

19 Mayıs 1919, Türk milletinin tutsaklığa karşı isyanınınemperyalizme başkaldırısının ve istiklal ateşinin yakıldığı gündür. Bu ruh, bugün de vatanın bölünmez bütünlüğüne ve milli egemenliğe sahip çıkma bilincimizin temel taşı olmaya devam etmektedir.

Ne mutlu 19 Mayıs ruhunu yaşatanlara, ne mutlu Türküm diyene!