Bazen bir haber gelir…Dünyayı susturur. Cümle kuramazsın. Koca bir hayat, bir satıra sığar: “Ferdi Zeyrek hayatını kaybetti.”
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı.
Gençti. Umut doluydu.
48 yaşındaydı.
Evindeydi.
Havuzun motor dairesine indi.
Elektrik çarptı.
Ve biz, bir başkanı değil…
Bir evladı, bir kardeşi, bir dostu, bir hikâyeyi uğurladık.
74 yıl sonra Manisa’yı CHP’ye kazandıran adamdı.
Yani bir siyasi başarı değil sadece…
Bir umuttu.
Bir inadın, bir inancın, bir halk sevincinin adıydı Ferdi Zeyrek.
Siyaset sahnesine paldır küldür çıkmadı.
Bağırarak, çağırarak, nutuk atarak yürümedi.
Sessizdi.
Ama sesi halkta yankılandı.
Ayakkabısının toprağını temizlemeden çarşıya çıkan, halkın içine karışan, halktan biri olarak yaşayan bir adamdı.
O yüzden ölümüyle siyaset sustu.
Partiler konuşmadı. İnsanlar konuştu.
CHP yas tuttu, AK Parti başsağlığı diledi, MHP mesaj yayınladı.
İlk kez herkes aynı fikirdeydi:
“Ferdi iyi adamdı.”
Ama biri vardı ki…
Onun acısı kelimeye sığmadı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel.
Çocukluk arkadaşıydı.
Yoldaşıydı.
Kardeşiydi.
Dostluk denen şey, yıllar geçtikçe nasıl da kök salar insanın ruhuna…
Özgür Özel, Ferdi Zeyrek’i anlatırken, gözyaşlarını tutamadı.
“Sadece kalbimin yarısını değil, hayatımın yarısını kaybettim” dedi Özel.
Bu cümleler, bir siyasi liderin değil, bir ağabeyin, bir dostun, bir yoldaşın kalbinden kopup gelen cümlelerdi.
Cenazede bir sahne vardı ki…
Unutulmaz.
Özgür Özel, o tabutu omuzladı.
Sessizce taşıdı.
Yetmedi.
Mezarlığa indi, elleriyle dostunun bedenini toprağa koydu.
Bir lider değil, bir yürek ağladı o gün.
Evet, bir genel başkan,
Bir büyükşehir belediye başkanını değil,
Çocukluk arkadaşını,
Hayat yolunda birlikte yürüdüğü insanı toprağa verdi o gün.
Bu sahne sadece siyasetin değil, insanlığın hafızasına kazındı
Manisa sessizdi.
Sadece toprağın sesi vardı.
Binlerce insan karanfil bıraktı.
Bir başkanın değil, bir dostun ardından ağladı.
Ferdi Zeyrek hakkında tek bir kötü söz duyamazsınız.
Gerçek siyasetçinin tanımıydı:
Kimseden korkmadan, kimseye tepeden bakmadan, herkese dokunarak yaşamak.
Ama şimdi herkes aynı soruda birleşti:
Nasıl olur?
Evinde, havuzun motor dairesinde, elektrik kaçağıyla bir belediye başkanı ölebilir mi?
Bu ülkede ihmal, elektrikten daha öldürücü.
Bu ülkede ölüm, raporla açıklanıyor ama vicdanla açıklanamıyor.
Soruşturma başlatılmış.
Peki sonra?
Unutulacak mı?
Üstü örtülecek mi?
Hayır.
Unutmayacağız.
Çünkü biz, siyasetin bir rekabet değil, bir dostluk meselesi olduğunu öğrendik o gün.
Kavgaların arasından bir vefa sesi yükseldi.
Sert cümlelerin arasında, insan kalabilmenin hâlâ mümkün olduğunu gördük.
Ferdi Zeyrek gitti.
Ama sadece bedenini uğurladık.
Kalbimizde yaşıyor.
Bugün Manisa bir başkanını değil,
Bir evladını kaybetti.
Ve biz artık biliyoruz…
Bazı insanlar ölümsüzdür.
Bazı dostluklar da.
Huzur içinde uyu Ferdi Başkan.
Sen, bu milletin hafızasına güzel bir adam olarak kazındın.
Ve güzel adamlar, kolay unutulmaz.