Aydın’ın “Topuklu Efe” si, CHP rozetini çıkarıp AK Parti’ye katıldı. Şimdi herkes aynı soruyu soruyor: Bu hikâye aklanan bir efeyi mi, yoksa topuklayan bir efeyi mi anlatıyor?
Türk siyasetinde son yılların en popüler hareketi ne biliyor musunuz?
Parti değiştirmek.
Ve artık bu iş öyle zor değil… İstifa dilekçesi ile yeni parti rozeti arasındaki mesafe, bir taksi yolculuğu kadar kısa.
En taze örnek, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu.
Yıllardır CHP’nin kalesinde “Topuklu Efe” unvanıyla siyaset yapan Çerçioğlu, bir sabah kalktı, rozetini çıkardı, AK Parti’nin AK’ını başına koydu.
CHP tabanı öfkeli, sosyal medyada fırtınalar kopuyor.
Çünkü bu sadece bir rozet değişimi değil; yıllarca verdiğin siyasi mücadelenin bir gecede taraf değiştirmesi.
Daha düne kadar AK Parti’yi sert sözlerle eleştiren, hatta CHP toplantılarında “AK Parti’nin ne pislik içinde olduğunu” anlatan Çerçioğlu, bugün aynı partinin “yeni yıldızı.”
Ve ne tesadüf ki, son dönemde benzer hikâyelerden bolca gördük…
DEVA’dan kopanlar, Gelecek Partisi’nden kaçanlar, İYİ Parti’den ayrılanlar…
Kimi AK Parti’ye yanaştı, kimi CHP’ye sığındı.
Belli ki siyasette ideolojiler değil, koltuk ergonomisi önemli: Nerede rahat oturursan orası “memleket sevdası” oluyor.
Türkiye siyaseti artık ideolojiler pazarı değil, koltuklar pazarı gibi.
Peki ne değişiyor?
İdeolojiler mi yoksa kişisel hesaplar mı?
Yoksa siyasette ilkeler, koltukların gölgesinde mi kalıyor?
Bir sabah uyandınız ve yıllardır savunduğunuz ilkelerden mi vazgeçtiniz?
Yoksa yeni makam odasının gölgesi mi daha cazip geldi?
Seçmen haklı olarak soruyor:
“Ben bu kişiye şu parti için oy verdim, şimdi başka parti için mi çalışıyor?”
Ama ne referandum var, ne de halka danışmak…
Bir gece ansızın irade değiştiriliyor.
Topuklu Efe, dün ettiği bütün sert sözleri unutuyor.
Ama unuttukları bir şey var…
Günü geldiğinde,
Seçmen bu oyunun son perdesinde, sandıkta alkışlamayı da, yuhalamayı da bilir.