Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi ön eleme turunda Feyenoord'a 2-1 mağlup oldu ve tur geçme işini İstanbul'a bıraktı.
Feyenoord, geçen sezon Eredivisie'de üçüncü olmasına ve en değerli oyuncuları Hancko ile Paixao'yu kaybetmesine rağmen, organize oyunu ve dinamizmiyle Fenerbahçe'yi zorladı.
İlk Yarı: Pasiflik ve Kayıpların Bedeli
Fenerbahçe, ilk yarıda adeta sahada uyudu. Öne baskı yapmaması, geriden çıkarken defalarca top kaybetmesi ve oyun kurucuların etkisiz kalması, golün gelmesini kaçınılmaz hale getirdi. Szymanski'nin gereksiz bir top kaybı, Feyenoord'un ilk golünün habercisi oldu. Stoper kadrosunda yeni transferlerle (Ahmedhodzic gibi) bileşimi oturmamış bir Feyenoord defansına rağmen, Fenerbahçe bu zaafları kullanamadı.
İkinci Yarı: Enerji Artışı ve Eksik Hücum Katkısı
İkinci yarıda Fenerbahçe'nin yüzü güldü. Daha agresif bir pres ve ikili mücadelelerle rakibini hata yapmaya zorladı. Semedo ve Duran'ın oyuna girmesiyle enerji yükseldi, ancak kanat beklerinin hücuma yetersiz katılımı, final paslarındaki isabetsizlikler ve etkisiz orta oyunu, dengeyi getiremedi. Feyenoord ise tempoyu düşürüp kontrataklarla tehlike yaratarak skoru korudu.
Dönüş İçin Ne Yapılmalı?
İstanbul'daki rövanş öncesi Fenerbahçe'nin hücum organizasyonunu gözden geçirmesi şart. Özellikle Semedo ve Mert Müldür'ün katkısı artırılmalı, Szymanski gibi kreatif oyuncular daha aktif kullanılmalı. Ayrıca, Feyenoord'un stoperlerindeki uyumsuzluk daha iyi değerlendirilmeli.
Mağlubiyet, Fenerbahçe için bir son değil. Ancak Şampiyonlar Ligi'ne kalabilmek için artık daha cesur, daha istekli ve daha "tam" bir performans gerekiyor. Taraftar, Ali Koç'un transfer politikasının sınavını verdiği bu maçtan çıkan derslerin, rövanşta umuda dönüşmesini bekliyor.