Fenerbahçe 7 sezondur hayal kırıklığının başkenti konumunda. Konu sadece şampiyonluk değil. Ali Koç gelmeden evvel de 4 yıllık bir hasret vardı.

Fenerbahçe’liler Ali Koç’u bu hasrete son versin, takımı başarılara koştursun diye seçti. Ama maalesef belki de Fenerbahçe’nin bir daha yaşanmayacak bir sürece girişinin ilk adımı oldu bu tercih.

Ali Koç tüm iyi niyetiyle hamleler yapsa da yanındaki tecrübesiz ekibe uyup tarumar bir Fenerbahçe’ye her geçen gün adım atıldı.

İlk sene küme düşülüyordu neredeyse. Aykut Kocaman’a yapılan haksızlık ve onun kulüpten yollanışı önemli bir sebepti bu başarısızlığın.

Sonrasındaki sene 7. bitirildi lig. Sayısız hatalı transfer, Comolli’nin enkazı derken yine yeniden bir takım oluşturuldu ve sonraki sezon 3. sırada bitirildi.

Ardından sürekli 2.liklerle bugüne gelindi. Maça çıkılmadan rakibe hediye edilen süper kupa önemli bir olaydı.

Umutların artık öldüğü sezon ise bu sezon oldu. Seçimde çocuklar için Fenerbahçe diyen Aziz Yıldırım’ı geçerek tekrar seçildi Ali Koç.

Bu sezonda yine sayısız hata yapıldı. Yanlış transferler, bir evvelki sezon konuşan teşhislere göre hareket edilmemesi ile yüzleşildi.

Mourinho geldi ama ona uygun olmadığını düşündüğüm En Nesyri transfer edildi. Hakkını yemeyelim Nesyri 27 penaltısız gol attı. 

Ama sorun onun yanına alınamayan Lukaku, Dragba, Ronaldo gibi adam eksiltip şut çekebilen seri bir forvetin alınmayışı oldu. Saydığım isimler Mou’nun kariyerinde çalıştığı forvet tipleriydi. En Nesyri ile alakasız olmaları bu transferin hocanın değil Branco - Ali Koç imzası taşıdığını hissettiriyor.

Hoca ben aldım dedi ama buna mantıklı bir yaklaşımda bulundum sanırım!

Dzeko ve Tadic’in ligin sonlarında düşen formunu İsmail Kartal’lı dönemden biliyorduk. 

Bunu bile bile aynı yaraya müdahale edilmemesi sezon içindeki kritik puan kayıplarında topu bir türlü içeri atamayan Fenerbahçe’nin şampiyonluktan oluşuna çanak tuttu.

Rezalet ve kasıtlı hakem yönetimlerini, rakip zorlandığında çalınan kolay penaltıları hiç unutmuyor ve bu kirli hataları gündemde tutuyorum.

Ek olarak verilmeyen sarı kartları cezaya girmeyen topçuları eklediğinizde nasıl bir çifte standart ile yarışıldığını anlayın.

Sahaya dönüp tamamlayayım.

Mourinho’nun tutarsız kadroları ve 60 maçta 15 kez aynı oyunculardan kuramadığı savunma hattına değinmezsem olmaz.

Yönetilemeyen Maximin, Avrupa’ya yazılmayan Kostic, Oğuz Aydın’ı da unutmayın.

Sezon başı iyi yapılamayan transferlere Skriniar, Talisca, Carlos ve alınıp yollanan Mimovic planlamanın kötülüğündendi.

Sonuç olarak 

“öyle bir takım kuracağım ki”

“yapıyı paramparça edeceğim”

“başkan yürü desin”

cümleleri tüm taraftarı umut dolduran, şampiyonluğa inandıran sözler oldu. 

Gelin görün ki şampiyon olunamadı, iyi kadro kurulamadı, yapı daha güçlü saldırdı.

Sözler tutulmadı.

Başlatılan imza kampanyası neredeyse sona gelecekken istifa ya da Olağanüstü Kongre açıklamadı ve Eylül ayına sarkıtılarak taraftarı, üyeleri karşısına aldı Ali Koç.

Yetmedi bir de 7 yıl selam vermediği Fenerbahçe Gönüllüleri derneğine gecenin 11’inde hoş olmayan bir ziyarette bulundu. Başkan Emrah Tünay’ın anlattığına göre çok sakıncalı, kulübe göre ise normal bir ziyaretti.

Velhasıl kelam Fenerbahçe artık dönülmez akşamın kıyısında. Seçim kapıda ama Ali Koç’un vakit kazanmak için açıkladığı tarih olarak yorumlanan Eylül Olağanüstü’ sü başkan adayı olacakların elini kolunu bağlamak için verilmiş bir karar olarak yorumlanıyor.

Tüm takımı Ali Koç kuracak, seçilmezse ödemeleri gelen başkan düşünecek diye isyan var.

Aslında Ali başkanın muradı sponsorlukların yenilenmesiyle gelecek nakitle üst düzey bir takım kurup Şampiyonlar Ligine kalan ve Eylül’e kadar her maçı kazanan Fenerbahçe ile seçime girmek. 

Gelin görün ki Fenerbahçe kamuoyu Eylül’ü kabul etmiyor. Haziran’da seçim istiyor.

Aday değilim diyen Ali Koç aday olduğunu da Pazar günü açıklayarak koltuğu bırakmayacağını söyledi.

Ama gelin görün ki Fenerbahçe’liler Ali Koç ile bir sene daha geçirmek istemiyor. Diğer bir değişle çoğunluk bu kararda gibi görünüyor.

Tribünler ile ters düşen başkanların seçilme ve başarılı olma şansı çok az.

Bakalım neler göreceğiz.