Siyasetçiler koltuk derdinde. Millet pazarda boş torbaları doldurmanın derdinde.

CHP’de koltuk savaşı var.

Vatandaşta ay sonunu çıkarma savaşı.

Sözün özü: Türkiye’nin asıl gündemi mutfaktaki yangın…

Türkiye’nin tek derdi var.

O da geçim.

Market ateş pahası. Soğan, et, süt el yakıyor.

Emekli aç.

Asgari ücretli borçla yaşıyor.

Orta direk diye bir şey kalmadı.

Ama televizyonu açıyorsun…

Ekonomi yok. Geçim derdi yok. Fatura yok.

Var olan ne?

Ne olacak bu CHP’nin hali…

Ekrem İmamoğlu’nun davası…

15 Eylül’de kurultay iptal olacak mı…

Olursa ne olur, olmazsa ne olur…

CHP İstanbul İl Yönetimi görevden alındı.

Yerine kayyum atandı.

Başına Gürsel Tekin getirildi.

Saatlerce bunlar konuşuluyor.

Peki neden?

Çünkü bana göre bu bir algının parçası. Bir şaşırtmaca.

İktidar şunu biliyor:

Millet ekonomiyi konuşursa, işin sonu kötü.

O yüzden gündem varsa yoksa CHP.

CHP’de burada kendi iç kavgalarıyla, koltuk savaşlarıyla bu oyuna hizmet ediyor.

Vatandaş mutfakta yangınla uğraşırken, onlar koltuk peşinde.

Ama şunları da söylemeden geçmeyeceğim.

CHP’ye yönelik operasyonlar var mı? Var.

Adaletsizlikler var mı? Var.

Hukuksuzluklar var mı? Fazlasıyla var.

İmamoğlu’nun davası, sadece bir belediye başkanının davası değil; demokrasinin testi.

Kurultay davası, sadece parti içi mesele değil; yargının siyasallaşmasının göstergesi.

İl yönetiminin görevden alınması, kayyum atanması sadece CHP’nin değil, bütün Türkiye’nin demokrasi sorunu.

Evet, bunları konuşalım.

Bu haksızlıkları tartışalım.

Yargısızlığı sorgulayalım.

Ama işte karşı çıktığım nokta tam da burada.

Sabah, öğlen, akşam televizyonlarda tek gündem bu olunca…

Asıl gündemimiz olan ekonomiyi, mutfaktaki yangını, geçim derdini unutuyoruz.

Ve iktidarın istediği de tam olarak bu.

Asıl gündemi unutturmak.

Tarih bize ne diyor?

İktidarları getiren de ekonomi. Götüren de ekonomi.

Menderes’in sonunu getiren 27 Mayıs değildi.

1950’lerin ekonomik kriziydi.

Ecevit’i zirveye çıkaran 1977 seçimleri, yere çakan 1979 ara seçimleri…

Hepsinin merkezinde ekonomi vardı.

1994 krizi…

Vatandaşı sokağa döktü, iktidarı eritti.

2001 ekonomik krizi…

Bankalar battı, halk fakirleşti.

Ve sandıktan AK Parti çıktı.

Bugün tablo ne?

Ekonomi zayıf.

Halk yorgun.

Cüzdanlar boş.

Umut az.

Sonuç?

Siyasetçiler kavga ettikçe iktidar kahkahasını gizleyemiyor.

Çünkü şaşırtmaca tuttu.

Ama vatandaş da şunu görüyor:

Ekmek elden gidiyor.

Siyasetçiler hâlâ koltuk kavgasında.