Eskiden…Hemşehri dernekleri bir köy odasının şehirdeki uzantısıydı. Gurbetteki işçiye kapı açan, yeni gelen öğrenciyi barındıran, düğünde, cenazede, hastalıkta koşan yerlerdi.

Sofrasını paylaşır, ekmeğini bölüşürdü.

Bugün?

Önüne gelen herkes bir dernek kuruyor.

Amaç bazen kültürü yaşatmak değil; belediyeden ihale kapmak.

Amaç, siyasete “oy deposu” pazarlığıyla girip masada sandalye kapmak.

Sözde kültür geceleri düzenleniyor.

Ama gece boyunca çalınan tek şey davul değil; belediyenin bütçesi!

Plaketler havada uçuşuyor ama asıl uçan şey, hemşehrinin umutları…

Fotoğraflar çekiliyor, sosyal medyada paylaşılıyor, ertesi gün unutuluyor.

Partiler seçimden önce sıraya giriyor:

“Kaç oy getirirsin?”

“Kaç minibüs insan taşır?”

Dernek başkanı bir anda mahallenin muhtarı, ilçenin kanaat önderi, kentin kingmaker’ı oluyor.

Sonra bir bakıyorsunuz, bir sonraki seçimde meclis üyesi ya da belediye başkan adayı.

Ama İyiler de Var.

Haksızlık etmeyelim.

Bu işin hakkını veren dernekler de var, vakıflar da.

İstanbul gibi bir metropolde kültürünü yaşatırken işini layığıyla yapan hemşehrisini de unutmayanlar çoğunlukta.

Nüfus olarak İstanbul’da birinci sırada olan Sivaslılar mesela…

Kastamonulular… Sirtliler, Trabzonlular…

Sadece horon tepmiyorlar, halay çekmiyorlar, burs veriyorlar, gençlerini okutuyorlar, iş bulmalarına destek oluyorlar.

Vakıfları da analım.

Sadece plaket değil, eğitim ve kalkınma için çalışan, topluma değer katan yapılar var.

Benim için ayrı bir yeri olan memleketim Muş’un İstanbul’da ki en çatı kurumu olan Muş Eğitim ve Kalkındırma Vakfı mesela…

Fatih Vefa’daki merkezinde, her yıl yaklaşık 2000 öğrenciye burs veriyor.

Önceliği eğitim, önceliği gençler.

Geçtiğimiz günlerde Muş Vakfı’nda düzenlenen Bulanık Spor Destek Gecesi bunun en güzel örneği.

Bulanık Kaymakamı Ömer Övünç Koşansu’nun da katıldığı güzel bir programa ev sahipliği yapıldı.

O geceye katıldığımda bir kez daha anladım ki;

Hemşehri dernekleri doğru amaçla kullanıldığında sadece “kültür evi” değil, “umut evi” de olabiliyor.

Son Söz:

Sorun derneklerin varlığı değil, niyetinde.

Kimisi sadece fotoğraf çektirmek için var, kimisi bir öğrencinin hayatına dokunmak için…

Hemşehri dernekleri siyasetin değil, hemşehrinin hizmetinde olursa şehirdeki dayanışmanın en güzel örneği oluyor.

Yoksa tabeladan ibaret kalıyor.